Nöbetçi Eczaneler
Simetri Hastalığı Nedir?
Bir şeyleri sürekli düzeltme veya yerlerini değiştirme isteğine simetri hastalığı denir. Kişinin yaşam kalitesini düşürür, odak eksikliği yaratır. Kişi sürekli ellerini ve/veya bacaklarını hareket ettirmek ister, etrafında gördüğü her şeyi düzeltmek ister, eğer kendisine simetrik görünmeyen bir şeyi fark ederse aşırı düzeyde rahatsız hisseder. Aynı zamanda aşırı temizlik yapma isteği, sürekli el yıkama, bulunduğu ortamın kirli olduğu düşüncesine gereksiz yere kapılma, temiz olduğunu bildiği bir yere dahi dokunurken kirli olmasından korkarak yaklaşmakta bu hastalığın belirtilerinden en başlıcalarıdır.
Simetri Hastalığı Nedenleri
Simetri hastalığının sağlık açısından riskli oluşu onun nedenlerinde saklıdır. Genelde obsesif-kompulsif kişilik bozukluğunun (OKB) habercisi olan bu hastalığın başlıca nedenleri:
-Takıntılı bir kişiliğe sahip olmak,
-Mükemmeliyetçi olmak ve her işin kusursuz olması gerektiğine inanmak,
-Paranoyak düşüncelere sahip olmak ve bu yüzden yamuk duran nesnelerin her an zarar görebileceği veya verebileceği duygusuna kapılmak,
-Güven eksikliği yaşamak ve bu sebepten dolayı herkesin sürekli etrafını kirlettiği, dokunulmayacak halde bakteriyel yüzeyler oluşturduğu düşüncesine kapılmak,
-Yüksek hayal gücüne veya psikotik rahatsızlıklara sahip nadir insanların (şizofreni gibi) eşyaların kendilerine seslendiği düşüncesine kapılması ve konumlarını değiştirmek istemeleri,
-Genetik olarak da aktarılan bir hastalık olduğu için; aile bireylerinde bu hastalığın görülmesi,
-Kuralcı ve kontrolcü bir kişiliğe sahip olmak; olayların kendi kontrolü dışında gerçekleşmesine duyulan korku
-Sürekli planlı hareket etmek, yapacağı günlük konuşmaları bile daha önceden planlayacak bir kişiliğe sahip olmak,
-Küçük yaşlarda hayatının her anını yöneten; kuşkucu ve tedirgin bir ailede yetişmiş olmak,
-Travma sonrası stres bozukluğu yaşayan hastalarda beynin kendini meşgul etmeye ve başka olaylara yönlendirmeye çalışması,
olarak basitçe sıralanabilir.
Simetri Hastalığı Tedavisi
Genel kanıya göre bir psikolojik hastalığın kendinde var olduğunu kabul etmek tedavinin yarısıdır. Bunun farkına vara kişi psikolog ve gerekirse bir psikiyatristten yardım almalıdır. Bunun yanında kişi kendine kararlı bir ses tonunda ayna karşısında; hayatı akışına bırak, her şeyi kontrol etmek zorunda değilsin, evet onun orada durması gerekiyor… gibi telkinler vererek bundan kurtulmaya çalışabilir. Bu çalışma otohipnoz çalışması olup kişinin kendine telkin vermesi esasına dayanır. Aynı zamanda kendine güvenmek ve etrafına gerektiği kadar güvenmeye çalışmakta bir başka çözüm yolu olabilir. Ancak kişi kendine uygun olacak en doğru çözümü ancak bir uzmandan birebir destek alarak bulabilir.
YORUMLAR