Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Sigara İçmeyen Kadınlarda Akciğer Kanseri Vakaları Tehlikeli Boyutlara Ulaşıyor

Prof. Dr. Şevket Özkaya, sigara içmeyenlerde akciğer kanseri vakalarının arttığını vurguladı. Özellikle kadınlarda adenokarsinoma çıkma oranı yüksek. Radon gazı ve hava kirliliği gibi çevresel etmenler bu riski artırmakta; ev hanımları daha savunmasız.

Prof. Dr. Şevket Özkaya, sigara içmeyenlerde akciğer kanseri vakalarının arttığını

Akciğer Kanseri ve Sigara İçmeyen Bireyler

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, son zamanlarda sigara kullanmayan bireyler arasında akciğer kanseri vakalarının kayda değer bir artış gösterdiğini vurguladı. Özellikle kadınlarda adenokarsinom tipi akciğer kanserinin sıklığında artış olduğunu belirten Özkaya, yapılan araştırmalara göre akciğer kanseri tanısı alan hastaların yaklaşık yüzde 20’sinin hiç sigara içmemiş bireylerden oluştuğunu ifade etti.

Bağışıklık Sistemi ve Kadınların Riskleri

Prof. Dr. Özkaya, değerlendirmesinde “Sigaraya hiç maruz kalmamış kadınların akciğer kanserine yakalanma ihtimali, aynı durumu yaşayan erkeklere göre iki kat daha fazladır. Kadınlarda yaygın olan otoimmün hastalıklar ve bağışıklık sisteminin aşırı etkinliği, bu riski artırabilir. Ayrıca, bağışıklık sistemini güçlendirmek amacıyla kullanılan bazı ilaçlar, vücutta aşırı tepkilere yol açarak kanser oluşumuna zemin hazırlayabilir.” diye konuştu.

Hava Kirliliği ve Kadınların Hassasiyeti

Kadınların akciğer yapısının da bu artışa neden olduğunu dile getiren Özkaya, “Kadınlarda akciğerler erkeklere göre daha küçük ve dar hava yollarına sahiptir. Bu durum, ince parçacıkların (örneğin PM2.5) akciğerlerde birikmesine neden olabiliyor. Hava kirliliği, evde kullanılan kimyasallar, iş yerinde karşılaşılan zararlı maddeler ve evde yemek pişirme dumanı, bu riski artıran unsurlardan bazılarıdır.” şeklinde konuştu.

Ev İçi Maruziyetin Önemi

Prof. Dr. Özkaya, sigara içmeyen bireylerde akciğer kanseri riskinin ardında çok sayıda çevresel faktör bulunduğunu kaydetti: “Radon gazı, pasif içicilik, yeterince havalandırılmayan ortamda odun ya da kömür ile ısınmak ve yemek pişirirken oluşan duman bu riskleri arttıran etkenlerdir. Ev hanımı olan kadınlar, iç mekânlarda daha fazla zaman geçirdikleri için bu faktörlere daha fazla maruz kalıyor. Bu nedenle, önleyici stratejiler geliştirilmesi kritik önem taşıyor.” dedi.

Radon Gazının Tehditkar Rolu

Dünya genelinde prestijli tıp dergilerinde yayımlanan bir araştırmaya atıfta bulunan Özkaya, “Sigara içmeyenlerde en yaygın görülen akciğer adenokarsinomu kadınlarda akciğer kanserlerinin yüzde 60’ını oluşturuyor. Radon gazı gibi sigara dışındaki risk faktörleri büyük bir tehdit oluşturuyor.” açıklamasında bulundu.

Radon gazının, iç mekanlarda soluduğumuz, renksiz ve radyoaktif bir gaz olduğunu belirten Özkaya, izin verilen seviyelerin üstünde maruz kalmanın akciğer kanseri riskini artırdığını ifade etti. Bu gazın, yapı malzemelerinde doğal olarak bulunduğunu ve yerel koşullara bağlı olarak evlerin zemin katlarından iç mekâna sızabileceğini bildirdi.

Ev Hanımları İçin Riski Artıran Faktörler

Özkaya, “Son yıllarda sigara içmeyen kadın hastalar ve özellikle ev hanımları arasında akciğer kanseri vakalarında artış gözlemleniyor. Evde uzun süre kalan bireyler, radon gazına daha fazla maruz kalmaktalar. Bu nedenle, ev içi hava kalitesi ve radon gazı seviyelerinin düzenli olarak kontrol edilmesi büyük önem taşımaktadır. Hekimler olarak bu konuda toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğine inanıyoruz.” dedi.

Ayrıca, asbest, kimyasal ajanlar, güneş ışınları ve HPV enfeksiyonlarının da kanser yaşını öne çektiğine dikkat çekerek, bu tür çevresel faktörlerle mücadele için alınacak tedbirlerin önemine vurgu yaptı.