Sanal Kumar Bağımlılığı: Psikolojik Etkileri ve Ailelere Öneriler

Sanal kumar bağımlılığı, psikolojik sorunlar ve ailevi yıkımlara yol açarak ciddi bir sağlık sorunu haline geliyor. Prof. Dr. Kültegin Ögel ve uzmanlar, gençler ve erkeklerin daha fazla risk altında olduğunu vurguladı. Ailelerin destek rolü önemli.

**Sanal Kumar Bağımlılığının Artışı ve Ciddiyeti**

Sanal kumar bağımlılığı, teknoloji çağının gelişimi ile birlikte büyük bir halk sağlığı sorunu haline geliyor. İnternet üzerinden yapılan bahisler, slot oyunları ve canlı casinolar sadece maddi kayıplara neden olmakla kalmıyor, aynı zamanda derin psikolojik sorunlar, intihar düşünceleri ve aile içi tahribatlara yol açıyor.

Bağımlılığın Çarpıcı Gerçekleri

Prof. Dr. Kültegin Ögel, sanal bahislerin eğlencenin ötesinde ciddi bir bağımlılık riski taşıdığına dikkat çekerek, “Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre, son bir yıl içinde dünya genelinde yetişkinlerin yüzde 46,2’si ve ergenlerin yüzde 17,9’u en az bir kez kumar oynadı. Yetişkinlerde kumar bağımlılığı oranı ise yüzde 0,1 ile yüzde 5,8 arasında değişiyor. Çevrim içi casinolar ve mobil uygulamalar aracılığıyla oynanan kumar oyunları kontrol dışı bir şekilde artış gösteriyor. Kumar bağımlılarının yarısından fazlası hayatlarının bir döneminde intihar düşüncesi taşımaktadır. Bu kişilerin yaklaşık yüzde 17-20’si ise intihar girişiminde bulunuyor. Bu oran, toplumda görülen intihar girişim oranının 5-10 katını buluyor” diye belirtti.

Kumar Bağımlılığının Psikolojik Etkileri

Bağımlılığın beraberinde getirdiği aşırı kontrol kaybı, sosyal izolasyon, mali çöküş, depresyon ve suçluluk duyguları gibi pek çok sorunun yaşandığını ifade eden Ögel, “Yaklaşık dörtte biri bir kere intihar girişiminde bulunuyor. Bu veriler, kumar bağımlılığının ciddiyetini ve karmaşıklığını gözler önüne seriyor. Tüm bağımlılıklar benzer biyolojik kaynaklara dayanıyor olsa da kumar bağımlılığı diğer madde bağımlılıklarından belirgin farklılıklar gösteriyor. DSM-5’te belirtildiği gibi kumar bağımlılığı, madde kullanım bozuklukları arasında yer alan tek davranışsal bağımlılıktır. Kumar bağımlılığında fiziksel yoksunluk yerine huzursuzluk, anksiyete ve kazanma arzusu gibi psikolojik belirtiler ön plana çıkıyor.” Kumar oynamanın oluşturduğu “soyut ödül beklentisi”, bireyin gerçeklik algısını tehdit edebiliyor. Kumar bağımlıları, prefrontal korteks işlevselliğinin azalması nedeniyle daha dürtüsel kararlar vermeye yatkın hale geliyor. “Neredeyse kazandım” gibi yanıltıcı deneyimlerin, risk alma davranışını sürekli olarak tetiklediğini ifade etti.

Gençler ve Kumar Bağımlılığı

Klinik Psikolog Elif Sena Özata, kumar bağımlılığının çoğunlukla 18-35 yaş arası bireylerde görüldüğünü vurgulayarak, “Gençlerin kumar eğilimi, orta yaş grubuna kıyasla 1,5 kat daha fazladır. Cinsiyetler arası fark da dikkat çekici: Erkeklerde kumar bağımlılığı oranı kadınlardan 3-4 kat fazladır. Ancak kadınlar bir kez bağımlı hale geldiklerinde daha çabuk ve sert bir şekilde bağımlılığa sürüklenebilirler” dedi.

Özata, kumar bağımlılığının sadece bireyi değil, aynı zamanda aile yapısını da derinden etkilediğini ifade ederek ailelerin bağımlılık tedavi sürecine aktif bir şekilde katılmaları gerektiğine dikkat çekti. “Kumar borçlarını kapatmak, durumu daha da kötüleştirir. Aile üyelerine de yeterince zaman ayırmak önemli. Kendi psikolojik destek sürecinizi başlatmayı unutmamalısınız. Grup terapileri gibi destekleyici yapılar, dayanışma hissini artırabilir. Kumar bağımlılığı tedavisi, uzun ve zorlu bir süreç olmakla birlikte umut verici sonuçlar doğurabilir. Bu süreçte ailenin bilinçli desteği büyük bir fark yaratır. Genetik yatkınlık, düşük özdenetim ve stresle başa çıkma becerilerinin eksikliği kumar davranışını tetikleyebilir. Ayrıca dijital ortamda kumara ulaşımın kolaylığı ve sosyal medyanın “hızlı zenginleşme” illüzyonu sunan etkisi, riski artıran unsurlar arasında bulunmaktadır.” dedi.

Öneriler ve Duygusal Durum

Klinik Psikolog Muhammed Yusuf Babacan, kumar bağımlılarının yoğun duygusal yoksunluk yaşadığını belirterek, “Terleme, baş ağrısı ve çarpıntı gibi fiziksel belirtiler olsa da asıl kriz duygusal düzeyde gerçekleşiyor. Bağımlı kişiler, çaresizlik, depresyon, uyku bozuklukları ve aşırı kumar oynama isteği ile başa çıkmakta zorlanıyor. Bu durum, ciddi bir psikiyatrik rahatsızlık olarak kabul edilmelidir. Canlı bahis sistemlerine her an her yerden erişimin kolaylaşması, bağımlılığı daha da derinleştiriyor. Özellikle genç bireyler, 24 saat ulaşılabilir olan bu sistemlere karşı oldukça savunmasız durumda.” diyerek ailelere bazı önerilerde bulundu.

– “Sakinliği koruyun, ani müdahalelerden kaçının.
– Doğru bilgiye ulaşmaya çalışın.
– Sabırlı olun; bırakan kişi tekrar kumar oynamaya başlayabilir, bu sürecin bir parçasıdır.
– Borçları kapatmayın; bu durum bağımlılığı daha da şiddetlendirir.
– Kendi yaşamınıza devam edin; sadece bağımlı bireyi merkez almayın.
– Pozitif yönlere ve kazanımlara odaklanarak motivasyon artırıcı çalışmalar yapın.”

Bu yöntemler, bağımlılıkla mücadelede ailelerin etkili bir rol almasına yardımcı olabilir.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı

Exit mobile version