Safra kesesi, vücut tarafından üretilen safra adı verilen bir sıvının depolandığı ve bir miktarının da sindirim sistemine gönderildiği bir organız. Safra, karaciğerde üretilir ve safra kesesine aktarılır, burada depolanır ve sindirim sistemine gerektiğinde gönderilir.

Safra, yağların sindirimini yardımcı olmak için gerekli olan emilimi arttıran bir maddedir. Ayrıca, safra, sindirim sisteminde bulunan bakterilerin ölümünü sağlayarak vücutta enfeksiyonları önlemeye yardımcı olur.

Safra kesesi, ayrıca vücutta bir miktar glikozun (şekerin) depolandığı bir yerdir ve vücut tarafından ihtiyaç duyulan zamanlarda bu glikozun kullanılmasına yardımcı olur.

Safra kesesi, vücudun dengeli ve etkin bir şekilde çalışmasını sağlar ve vücutta birçok önemli fonksiyonu yerine getirir. Ancak, safra kesesi iltihabı gibi birçok sağlık sorunu da olabilir ve bu durumların tedavisi gerekir.

SAFRA KESESİ TAŞI KALP ÇARPINTISI YAPAR MI?

Safra kesesi iltihabı ve safra kesesi taşları, kalp çarpıntısına yol açabilir. Ancak, safra kesesi başlı başına kalp çarpıntısına yol açamaz.

Safra kesesi iltihabı ve safra kesesi taşları, vücutta ağrı ve rahatsızlık yaratabilir. Bu durumlar, stres ve kaygı gibi psikolojik etkenlerle birlikte kalp çarpıntısına neden olabilir. Ayrıca, safra kesesi iltihabı ve safra kesesi taşları nedeniyle karında şişkinlik veya şişme olabilir, bu da kalp çarpıntısına benzer belirtiler verir.

Ancak, safra kesesi iltihabı ve safra kesesi taşlarının tedavi edilmesiyle bu belirtiler ortadan kalkar ve kalp çarpıntısı riski azalır. Bu nedenle, safra kesesi iltihabı ve safra kesesi taşları gibi sağlık sorunlarının zamanında ve doğru şekilde tedavi edilmesi önemlidir.

SAFRA İLTİHABI

Safra kesesi iltihabı, safra kesesi içinde enfeksiyon veya inflamasyonun varlığını gösteren bir durumdur. Safra kesesi iltihabı genellikle aşağıdaki belirtilerle anlaşılır:

  1. Karın ağrısı: Safra kesesi iltihabı sıklıkla karın üstünde yer alan sağ tarafın üst kısmında veya sağ göğüste ağrı verir. Bu ağrı genellikle yemek yemekten sonra daha belirgindir ve geceleri daha da şiddetlenir.
  2. Bulantı ve kusma: Safra kesesi iltihabı sıklıkla bulantı ve kusmaya yol açar. Bu belirtiler yemek yemekten sonra daha belirgindir ve yemek yemek istemezlik de dahil olmak üzere bulantı ve kusma nedeniyle beslenme bozukluğu da olabilir.
  3. İştahsızlık: Safra kesesi iltihabı sıklıkla iştahsızlığa neden olur. Bu nedenle, hastalar yemek yemek istemezler ve kilo kaybedebilirler.
  4. Karında şişkinlik veya şişme: Safra kesesi iltihabı sıklıkla karında şişkinlik veya şişme hissi verir. Bu belirti yemek yemekten sonra daha belirgindir ve sıklıkla karın üstünde yer alan sağ tarafın üst kısmında daha fazla hissedilir.
  5. Karın üstünde yer alan sağ tarafın üst kısmında yumuşak doku şişmesi: Safra kesesi iltihabı sıklıkla karın üstünde yer alan sağ tarafın üst kısmında yumuşak doku şişmesine neden olur. Bu şişme, safra kesesinin büyümesine ve şişmesine neden olabilir.

 

SAFRA TAŞI OLAN NE YEMEMELİ?

Safra taşları, safra kesesinde safra adı verilen bir sıvının kristalleşmesi sonucu oluşan taşların adıdır. Safra taşları, genellikle yağlı ve yüksek kolesterol içeren yiyeceklerin tüketiminden sonra oluşur. Bu nedenle, safra taşı olan kişiler aşağıdaki yiyeceklerden kaçınmalıdır:

  1. Yağlı etler: Kırmızı et, kuyruk eti gibi yağlı etler tüketilmemeli. Bunun yerine, haşlanmış tavuk, balık gibi düşük yağlı etler tüketilebilir.
  2. Süt ürünleri: Yağlı süt, yoğurt ve peynir gibi yüksek yağlı süt ürünleri tüketilmemeli. Bunun yerine, az yağlı süt, yoğurt ve peynir gibi düşük yağlı süt ürünleri tüketilebilir.
  3. Yüksek kolesterol içeren yiyecekler: Kızarmış yiyecekler, katı yağlar (margarin, tereyağı gibi), kremalı soslar gibi yüksek kolesterol içeren yiyecekler tüketilmemeli. Bunun yerine, haşlanmış sebzeler, tam tahıllar, meyve gibi düşük kolesterol içeren yiyecekler tüketilebilir.
  4. Yağlı yiyecekler: Patates cipsi, kraker gibi yağlı yiyecekler tüketilmemeli. Bunun yerine, haşlanmış sebzeler, meyve gibi düşük yağlı yiyecekler tüketilebilir.
  5. İçecekler: Alkol, kola gibi içecekler tüketilmemeli. Bunun yerine, su, meyve suyu gibi düşük yağlı içecekler tüketilebilir.

Safra taşları olan kişiler, aşağıdaki önerileri de takip edebilir:

  1. Düzenli olarak egzersiz yapın: Düzenli olarak yapılan egzersiz, safra taşlarının oluşumunu önleyebilir.
  2. Bol miktarda su için: Safra taşlarının oluşumunu önlemede yardımcı olan su, vücuttaki toksinlerin atılmasını kolaylaştırır.

Sarılığa Sebep Olan Etkenler 

Sarılık, Hepatit B virüsü sebebi ile oluşur. Ancak bu virüsün vücuda girişi farklı biyolojik olaylara dayanır. Bu dayanım ise; sarılığın birden fazla çeşide sahip olduğu gerçeğini doğurur. Halk arasında sıklıkla anılan sarılık sebebi; cinsel yol ile olandır. 
Hepatosellüler Sarılık  
Sağlık kontrollerinde öğrenilen, halk arasında pekte bilinmeyen ve sarılığın ortaya çıkmasına sebep olan bazı durumlar vardır. Bunlardan ilki; Hepatosellüler adı verilen sarılık türüdür. Bu türde sarılığın oluşması; Karaciğerde meydana gelen bir hasardan kaynaklıdır. Bazı enfeksiyonel Karaciğer hasarlanmaları sebebi ile Karaciğer işlem performansında düşüşler söz konusu olur. Performans düşüşü yaşayan Karaciğerin vücutta oluşan Bilirubini vücuttan gerektiği gibi atamaması da Bilirubin birikimine yol açar. Bu sarılık türünde Karaciğerin performans düşüşü yaşamasına sebep olan dış etken genel itibari ile aşırı alkol tüketimi olarak ifade edilmektedir. 
Hemolitik Sarılık  
Hemolitik sarılık, sıtma hastalığı geçirmekte olan kimselerde sıklıkla rastlanan türdür. Burada söz konusu Alyuvarların hızla parçalanması ve vücuda beklenenden çok daha yüksek sayıda Bilirubin girişinin olduğu görülür. Karaciğer beklenenden çok daha yüksek sayıda Bilirubin maddesi ile karşı karşıya kaldığı için işlevi yetersiz kalır ve Bilirubin böylece vücutta yer edinir. 
Tıkanma Sarılığı 
Tıkanma sarılığı safra kanalları arasında oluşan tıkanma neticesinde ortaya çıkan bir sarılık türüdür. Oluşum nedeni; Karaciğer, safra kesesi ve bağırsağın yer aldığı kanalda ortaya çıkan tıkanmaya dayalıdır. Oluşan tıkanıklık Karaciğerin, diğer sarılık türlerinde olduğu gibi, Bilirubin maddesini gerektiği gibi dışarı atamamasına neden olmaktadır.