Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Opr. Dr. Ahmet Tüfekçi: Üriner Sistem Taş Hastalıkları Belirtileri ve Korunma Yöntemleri Hakkında Bilgi Verdi

    SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı’ndan Opr. Dr. Ahmet Tüfekçi, üriner sistem taş hastalığının belirtileri ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Eğer bu hastalıktan şüphe ediliyorsa, bir uzmana başvurulması öneriliyor. Taş oluşumunu önlemek için bol su tüketimi ve sağlıklı beslenme önemli.

    SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı'ndan Opr. Dr. Ahmet

    Üriner Sistem Taş Hastalığı: Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

    SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı’nda görevli Opr. Dr. Ahmet Tüfekçi, “böbrek taşı” halk arasında bilinen üriner sistem taş hastalığının, idrar yollarında meydana gelen taşların oluşumu ile ortaya çıktığını aktardı.

    Taşların Yerleri ve Oluşumu

    Taşların böbreklerde, idrar kanallarında (üreter) veya mesanede yer alabileceğini söyleyen Dr. Tüfekçi, “İdrar içerisindeki bazı bileşenlerin yoğunlaşarak kristalleşmesi sonucunda gelişen bu taşlar, hem kadınlarda hem erkeklerde, her yaş grubunda, hatta çocukluk döneminde bile gözlemlenebilir” dedi.

    Belirtiler ve Tehlike Unsurları

    Üriner sistem taş hastalığının belirtilerini sıralayan Opr. Dr. Tüfekçi, şunları açıkladı: “Genellikle oldukça ağrılı olan böğür veya yan ağrıları, idrarda yanma ya da sık idrara çıkma, idrarda kan gözlemlenmesi, kusma ve bulantı, idrar akışında tıkanıklık hissi” olarak tanımlandığını belirtti. Dr. Tüfekçi, bazı küçük taşların belirtisiz bir şekilde düşebileceği gibi, büyük taşların ciddi ağrılara neden olup böbrek fonksiyonlarını olumsuz yönde etkileyebileceğini ifade etti.

    Risk Faktörleri

    Üriner taş hastalığının risk faktörlerine de değinen Opr. Dr. Tüfekçi, “Yetersiz sıvı alımı, yüksek tuz ve hayvansal protein tüketimi, aile geçmişinde taş hastalığı olması ve belli metabolik rahatsızlıklar bu riskleri artırabilir” dedi.

    Gelişmiş Tedavi Yöntemleri

    Opr. Dr. Tüfekçi, “Günümüzde taş hastalığı için uygulanan tedavi yöntemleri oldukça ileri düzeyde. Taşın yeri, boyutu ve hastanın genel durumu dikkate alınarak farklı tedavi seçenekleri devreye girmektedir” açıklamasında bulundu. Şu tedavi yöntemleri uygulandığına dikkat çekti:

    – **İlaç ve Bol Sıvı Takibi:** 10 mm’den küçük taşlar, uygun koşullarda ilaç ve bol sıvı ile doğal olarak düşebilir. Yerinde ve düzenli takip önemli bir rol oynamaktadır.

    – **ESWL (Taş Kırma Yöntemi):** Dışarıdan gönderilen ses dalgalarıyla taş hedeflenerek kırılır ve parçalanır, ardından bu küçük parçaların idrar yoluyla atılması beklenir.

    – **Endoskopik Yöntemler (URS – RIRS):** Bu yöntemle idrar yolu aracılığıyla kamerayla taşın bulunduğu yerin ulaşılması sağlanır. Taş lazerle kırılır ve büyük parçalar alınırken, küçük parçalar idrar yoluyla vücuttan atılır. Hastanemizde lazer teknolojisinin en gelişmiş türleri kullanılmaktadır.

    – **Perkütan Cerrahi:** 2 cm’den büyük böbrek taşları için bel bölgesinden küçük bir kesik ile böbreğe ulaşılır ve taşlar temizlenir.

    – **Açık Cerrahi:** Bu yöntem, genellikle diğer alternatiflerin uygulanamadığı özel durumlarda başvurulan bir seçenektir.

    Sonuç olarak, hastanemizde taş hastalığının tanı ve tedavisi için tüm modern yöntemler başarıyla uygulanmaktadır.

    Korunma Yöntemleri

    Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde çok sık karşılaşılan üriner sistem taş hastalığının tedavi edilebilir bir durum olduğunu vurgulayan Opr. Dr. Tüfekçi, korunma önerileri arasında bol su içmenin, dengeli beslenmenin, düzenli egzersiz yapmanın ve periyodik kontrollerin yapılmasının önemine dikkati çekti. Taş hastalığı geçmişi olan hastaların, gecikmeden bir uzmana başvurmaları gerektiği önerisinde bulundu.