Malezya Ulaştırma Bakanlığı’ndan MH370 Uçağının Arama Çalışmaları Hakkında Açıklama
Malezya Ulaştırma Bakanlığı, 2014 yılında kaybolan “MH370” uçağının arama çalışmaları kapsamında “Armada 86 05” adlı arama gemisinin 2 otonom su altı aracıyla birlikte belirlenen arama alanına ulaştığını bildirdi.
Malezya, 2014 yılında kaybolan ve 239 kişinin yaşamını yitirdiği “MH370” uçağının arama işlemlerine yeniden başladı. Malezya Ulaştırma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Armada 86 05” isimli arama gemisinin Avustralya’nın batısındaki Fremantle Limanı’ndaki hazırlıklarını tamamladıktan sonra 2 otonom su altı aracı ile belirlenen arama bölgelerine ulaştığını duyurdu. Yapılan açıklamada, arama faaliyetlerinin yürütüldüğü bölge hakkında herhangi bir bilgi verilmedi.
Malezya hükümeti, arama çalışmaları için okyanus ve deniz tabanlarından veri toplayan Ocean Infinity şirketinden destek alıyor. Ocean Infinity’nin yaptığı açıklamada, MH370 uçağının bulunmasına yönelik çabaların süreceği teyit edilirken, operasyonun “önemli ve hassas doğası” dolayısıyla daha fazla yorum yapılmayacağı ifade edildi.
Çalışmalar “Ücret Alınmaz” Anlaşması Kapsamında Gerçekleştirilecek
Arama çalışmaları, uçağın enkazının bulunmaması durumunda “ücret alınmaz” anlaşması kapsamında gerçekleştirilecek. Eğer enkaza ulaşılıyorsa şirkete 70 milyon dolar ödeme yapılacak. Şirketin, kayıp uçağın bulunma olasılığının en yüksek olduğu değerlendirilen Hint Okyanusu’ndaki 15 bin kilometrekarelik alanı hedef aldığı düşünülmekte.
MH370 Uçuşu
Malezya Havayolları’na ait MH370 sayılı uçak, Kuala Lumpur-Pekin seferini gerçekleştirmek amacıyla havalandıktan 38 dakika sonra rotasından saparak radardan kaybolmuştu. Tarihin en geniş kapsamlı arama operasyonu olarak kayıtlara geçen bu arama kurtarma çalışmaları neticesinde uçağın enkazı tespit edilememişti. Daha önce 26 ülkeden 60 gemi ve 50 uçağın katıldığı çok uluslu bir arama 2017 yılında sona ermişti. Ocean Infinity tarafından 2018 yılında yürütülen arama ise 3 ay sonra sonlanmıştı.
Tarihe büyük bir gizem olarak geçen bu olay, pilotun uçağı kasten düşürdüğü veya uçağın kaçırıldığına dair spekülasyonları da içeren çok sayıda komplo teorisinin ortaya atılmasına yol açtı. 2018 yılında gerçekleştirilen bir soruşturmada, uçağın kontrol sistemlerinin kasten manipüle edilerek rotasından saptırıldığı tespit edilmesine rağmen bu durumun nedeni çözülememiştir.
İhlas Haber Ajansı
