Kış Aylarında Düşük Sıcaklık Sinüzit Riskini Artırıyor

3 Dakika Okuma

Kış aylarında düşük hava sıcaklıklarının sinüslerdeki mukusun kuruyup koyulaşmasına neden olabileceğini belirten Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Sümbül Bayraktar Güzeldağ, “Bu durum sinüs kanallarının tıkanmasına yol açarak mikroorganizmaların çoğalması için uygun bir ortam oluşturur” dedi.
**Sinüzitin** en sık karşılaşılan belirtileri arasında burun tıkanıklığı, baş ağrısı, yüz bölgesinde dolgunluk veya basınç hissi ile burun akıntısı yer alıyor. Kış aylarında bu hastalığın daha sık görülmesinin nedenlerinin yalnızca tek bir faktöre bağlı olmadığını ifade eden Medline Adana Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Sümbül Bayraktar Güzeldağ, sinüziti tetikleyen etkenleri açıklayarak korunma önerilerinde bulundu.
Kış aylarında düşük hava sıcaklıklarının sinüslerdeki mukusun kuruyup koyulaşmasına yol açabileceğini dile getiren Dr. Güzeldağ, “Bu durum sinüs kanallarının tıkanmasına yol açarak mikroorganizmaların çoğalması için uygun bir ortam oluşturur. Ayrıca soğuk havanın damarları daraltıcı etkisi, sinüslerin doğal temizlenme mekanizmasını zayıflatır. Tüm bu etkenler, kış döneminde sinüzit riskinin artmasına neden olur. Soğuk hava nedeniyle insanların kapalı ve kalabalık ortamlarda daha uzun süre bulunması, virüs ve bakterilerin kolayca yayılmasına zemin hazırlar. Bunun yanı sıra yetersiz havalandırılan ve kuru havaya sahip ortamlar, sinüs mukozasının kurumasına ve tahriş olmasına yol açabilir. Bu durum sinüslerin enfeksiyonlara karşı daha savunmasız hale gelmesine neden olur” diye konuştu.

**Sıcaklık değişimleri sinüslerin dengesini bozarak enfeksiyon riskini artırır**
Soğuk algınlığı ve grip gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının kış aylarında oldukça yaygın olduğunu belirten Dr. Güzeldağ, “Bu enfeksiyonlar, sinüs kanallarında iltihaplanmayı tetikleyerek sinüzit gelişimine zemin hazırlar. Özellikle viral enfeksiyonlar sinüzitin en sık nedenleri arasında yer alır. Kış aylarında bu enfeksiyonların artması, sinüzit vakalarının da yükselmesine yol açar. Kışın sıkça kullanılan ısıtıcılar ve klimalar, ortam havasını kurutarak sinüs mukozasının tahriş olmasına neden olabilir. Ayrıca ani sıcaklık değişimleri, sinüslerin dengesini bozarak enfeksiyon riskini artırır. Bu nedenle kış mevsimine özgü yaşam alışkanlıkları, farkında olmadan sinüzit gelişimine zemin hazırlayabilir. Kış mevsiminde bağışıklık sistemi, yılın diğer dönemlerine oranla daha zayıf olabilir. Zayıflamasına daha az maruz kalınması, D vitamini seviyelerinin düşmesine ve bağışıklığın zayıflamasına yol açar. Bağışıklık sistemindeki bu zayıflama, sinüslerin enfeksiyonlara karşı direncini azaltarak sinüzit görülme sıklığını artırır” diye konuştu.

**Korunmak için neler yapılabilir**
Güzeldağ, sinüzit tedavisinde genellikle burun spreyleri, ağrı kesiciler ve bol sıvı tüketiminin önerildiğini ancak uzun süren ya da kronikleşen vakalarda antibiyotik tedavisi veya daha ileri yöntemlerin devreye girebileceğini ifade etti.
Dr. Güzeldağ, alınacak basit ama etkili önlemleri de şu şekilde sıraladı:
“Grip veya soğuk algınlığı gibi enfeksiyonlarda tedaviyi geciktirmemek. Burun temizliğine önem vermek ve burun tıkanıklığını azaltmak. Alerjiye yol açabilecek etkenlerden mümkün olduğunca uzak durmak. Islak saçla soğuk havaya çıkmamak. Doğrudan rüzgâra maruz kalmamaya dikkat etmek. Yaşanılan ortamın nem dengesini korumak.”


İhlas Haber Ajansı

Bu Makaleyi Paylaş
Exit mobile version