Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Kahverengi Kokarca Tehdidi: Tarım Ürünlerine Zarar Verirken İnsan Sağlığını da Tehdit Ediyor

Kahverengi kokarca böceği, hem tarımsal ürünlere hem de insan sağlığına ciddi tehdit oluşturuyor. Prof. Dr. Ali Kutlu, bu böceğin alerjik reaksiyonlara ve sağlıksal sorunlara yol açabileceğini belirterek, toplumun bilinçlenmesi ve mücadele yöntemlerinin güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı.

Kahverengi kokarca böceği, hem tarımsal ürünlere hem de insan sağlığına

Kahverengi Kokarca Tehditi: İnsan Sağlığına Etkileri ve Mücadele Yöntemleri

Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere Türkiye genelinde hızla yayılan kahverengi kokarca böceği, yalnızca tarımsal zararlarıyla değil, insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileriyle de önemli bir tehdit oluşturuyor. Medical Park Ordu Hastanesi’nden Göğüs Hastalıkları, İmmünoloji ve Alerji Uzmanı Prof. Dr. Ali Kutlu, “Özellikle evler, depolar ve ofis alanlarına sızan bu zararlıların ölü kalıntıları, havalandırma sistemleri aracılığıyla havaya karışabiliyor. Bu durum, hassas bireylerde solunum alerjilerine yol açabiliyor” şeklinde uyarıda bulundu.

Kahverengi Kokarca İstilası Nedir?

2017 yılında Gürcistan’dan ülkemize girmeye başlayan kahverengi kokarca böceği (Halyomorpha halys) istilası, başlangıçta beklenmeyen bir tehdit olarak değerlendirildi. Ancak günümüzde bu böceğin Batı Karadeniz ve Marmara Bölgesi’ne kadar ulaşması, birçok kişinin bu durumun ciddiyetini algılamasına neden oldu.

Prof. Dr. Kutlu, “Bu böcek, köken itibarıyla Uzak Doğu’ya özgü olup, 1998 yılından itibaren konteyner gemileriyle Kuzey Amerika’ya taşınıp hızla tarımsal ürünlere zarar vermeye başlamıştır. Sonrasında Orta Avrupa’da da görülmesi, bu zararlının global bir sorun haline geldiğini ortaya koymaktadır. Geçtiğimiz yıl fındık üreticileri de bu durumdan ciddi şekilde etkilenmiştir. Ne yazık ki, mevcut biyolojik ve kimyasal mücadele yöntemleri bu sorunun üstesinden henüz yeterince gelemedi” dedi.

Solunum ve Cilt Sorunlarına Dikkat

Kahverengi kokarca böceğinin vücut atıkları ve salgıları, kapalı alanlarda birikim göstererek çeşitli alerjik semptomlara neden olabiliyor. Prof. Dr. Kutlu, “Alerjik rinit, göz kaşıntısı, astım atakları ve cilt döküntüleri gibi belirtilerde artış gözlemlenmektedir. Böylece, havalandırma sistemleri aracılığıyla bu maddelerin ortamda yayılması, alerjik reaksiyonlar riskini artırmaktadır” şeklinde konuştu.

Bunun yanı sıra, bu böceğin kişniş kokusuna benzer bir salgı ürettiğini vurgulayan uzman, “Bu salgıların ciltle temas etmesi, uzun süreli kaşıntı, kızarıklık ve yaralarla seyredebilen egzomalara neden olabiliyor” ifadelerini kullandı.

Alerjik Reaksiyon Riskleri ve Temizlik İhtiyacı

Prof. Dr. Kutlu, yüksek temas durumlarında anafilaksi gibi ciddi alerjik reaksiyonların da görülebileceği konusunda uyarıda bulundu. “Bu böcekler, yoğun alerjen proteinler barındırıyor. Solunum veya temas yoluyla bu maddelerin vücuda girmesi, bazı bireylerde hayati tehdit oluşturan reaksiyonlara yol açabiliyor” dedi.

Sonbahar aylarında, özellikle eylül ve ekim aylarında böceklerin kapalı alanlara göç ettiğini de belirten Kutlu, “Bu süreçte iç mekanlardaki böcek yoğunluğu artış göstermektedir. Kış öncesinde kapsamlı temizlik yapılması, hava giriş noktalarının kapatılması ve this böceklerle doğrudan temas edilmemesi hayati önem taşıyor” uyarısında bulundu.

Ortak Mücadele ve Farkındalık Artışı

Uzman, kahverengi kokarca böceği ile mücadelenin yalnızca tarım alanında değil, halk sağlığını da gözeten bir yaklaşımla ele alınması gerektiğinin altını çizdi. “Alerjik ve solunum etkileri konusunda halka bilgi verilmesi ve özellikle risk altındaki bölgelerde yaşayan vatandaşların dikkatli olması son derece önemlidir” diyerek sözlerini tamamladı.