Dünyanın dört bir yanından bağışıklık sistemi üzerine uzmanlaşmış önde gelen bilim insanları, İstanbul’da gerçekleştirilen 6. Uluslararası Moleküler İmmünoloji ve İmmünogenetik Kongresi çerçevesinde bir araya geldi. Türk İmmünoloji Derneği ve Acıbadem Üniversitesi iş birliğiyle organize edilen bu kongrede, toplamda 320 bilim insanı; Amerika’nın yanı sıra Japonya gibi 8 farklı ülkeden katılım gösterdi. Kongrede, Karolinska Enstitüsü, MD Anderson Kanser Merkezi ve BioNtech gibi seçkin kurumların yanı sıra birçok Türk ve yabancı akademisyen çağdaş araştırmalarıyla dikkat çekici sunumlar gerçekleştirdi.
Etkinlik, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde immünoloji alanındaki en son gelişmeleri ele alırken; kanser aşıları, yeni tedavi yöntemleri ve bağışıklık sistemi aracılığıyla etkileyen çeşitli hastalıkların araştırıldığı çok sayıda oturum düzenlendi. MIMIC’te enfeksiyonlar, kanser ve çeşitli otoimmün hastalıkların bağışıklık mekanizmaları üzerinde durulurken, son dönemlerde bağışıklık sistemine dayalı yenilikçi tedavi yöntemlerinin önemine de dikkat çekildi. Biyolojik ilaçlardan hücresel tedavilere kadar birçok yeni yöntemin tartışıldığı kongrede, ilaç ve tıbbi teknoloji firmaları dört farklı uydu sempozyumunda katılımcılara sektördeki güncel gelişmeleri sundu. Dünyada 29 Nisan’ı Dünya İmmünoloji Günü olarak kutlarken, etkinlikte önemli bir sağlık sorunu olan “Primer İmmün Yetersizlikler” hakkında farkındalık yaratma amacıyla balon uçurma etkinliği düzenlendi. Uçurulan her balon, önemli bir tedaviye ulaşabilen her bir hastayı simgelerken, erken tanının kritik önemi vurgulandı.
Yürütülen araştırmalar, bağışıklık sisteminin doğal öldürücü hücreleri olarak bilinen NK (Natural Killer) hücrelerinin, kanserle mücadelesinde nasıl devrim yaratabileceğini gösteriyor. Bu hücrelerin yalnızca kanserli hücreleri hedefleyip sağlıklı hücreleri etkilemeden savaşma yetenekleri olduğu gözlemleniyor. Kongre Başkanı Dr. Tolga Sütlü, “Hücrelerin sağlıksız olanları hedef alarak onları yok etme kapasitesi, tedavi süreçlerinde daha güvenli bir yaklaşım sunuyor. Daha hızlı ve etkili tedavi yöntemleri üzerinde çalışmalara devam ediyoruz” dedi.
Aynı zamanda, Johannes Gutenberg Üniversitesi ve BioNTech’ten Dr. Mustafa Diken, mRNA teknolojisini kullanarak geliştirdikleri kanser aşılarının başarılı sonuçlar verdiğini sözlerine ekledi. Özellikle akciğer, karaciğer ve lenf tümörleri üzerinde yapılan araştırmalarda, aşıların önemli etkiler yarattığı gözlemlendi. Ayrıca, yerel aşıların tedavi sürecinde kişiye özel çözümler sunma olanağına sahip olduğu vurgulanarak, gelecekte aşıların kanser tedavisinde etkin bir rol oynayacağına olan inanç ifade edildi.
Kongrede aşı karşıtlığının toplum sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri de masaya yatırıldı. Prof. Dr. Bojan Polic, aşıların sağlık açısından önemini vurgulayarak, “Aşılar, birçok bulaşıcı hastalığın yayılma riskini azaltıyor ve halk sağlığını koruyor” dedi. Ayrıca, yeni sağlık yeniliklerinin ve genetik testlerin hastalık mekanizmaları üzerine nasıl daha fazla bilgi sağladığı ve akıllı tedavi yaklaşımlarının kişiye özel çözümler ürettiği üzerinde duruldu. Prof. Dr. Arzu Aral, bağışıklık sistemi ile sinir sistemi arasında bağlantılara dikkat çekerek, nörolojik hastalıkların tedavisinde yeni gelişmelerin hız kazandığını ifade etti.