İstanbul Akvaryum’da Okyanusun Devleri Sergisi Açıldı
Türkiye’nin kıyılarında karaya vurarak ölmüş deniz memelilerine ait iskeletlerle oluşan “Okyanusun Devleri” sergisi, İstanbul Akvaryum’da ziyaretçilerini karşılıyor. Bu sergi, dev kaşalot, uzun balina ve Akdeniz foku gibi önemli türlere dair bilgi sunmayı amaçlıyor. Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) iş birliğiyle düzenlenen serginin açılışı, TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk ve İstanbul Akvaryum Genel Müdürü Dilek Çapanoğlu’unun katılımlarıyla gerçekleşti.
Özel Koleksiyon Ziyaretçilerle Buluşuyor
Serginin açılışında konuşan Dilek Çapanoğlu, Türkiye’deki ilk deniz memelileri sergisi olduğu bilgisini vererek, “Bu eşsiz koleksiyonu, Türkiye’de başka hiçbir yerde göremezsiniz. TÜDAV ile birlikte yürüttüğümüz projede, ülkemiz kıyılarında karaya vurmuş dev balinaların iskeletlerinin titiz bir çalışma ile toplandığını belirtmek isterim. Bu sergiyle, her yaştan ziyaretçimize deniz memelileri ve birlikte yaşadığımız deniz canlıları hakkında farkındalık oluşturmayı hedefliyoruz. Nitelikli bir akvaryum olarak, deniz ekosisteminin korunmasına dikkat çekmekteyiz” ifadelerini kullandı.
Deniz Canlılarının Korunmasına Dikkat Çekiliyor
Prof. Dr. Bayram Öztürk, sergilenen iskeletlerin bilimsel önemine vurgu yaptı. Akdeniz foku, kaşalot ve uzun balina gibi türlerin neden yaşamlarını yitirdiğinin araştırılmasının kritik olduğunu belirtti. Öztürk, “Bu dev türlerden biri, ekosistem açısından önemli değişimlerin habercisi olabilir. Kirlilik, gıdaların azalması ya da gürültü kirliliği gibi faktörler bu duruma sebep olabilir” şeklinde konuştu. Bunların yanı sıra, sergide yer alan “Ege” isimli yunus iskeletinin de özel bir hikayesi bulunduğunu belirtti. “2000 yılında ağa takılan bu yunusu kurtarıp doğaya geri saldık. Adını da Ege koyduk; onun filmine de burada yer veriyoruz” dedi.
Türkiye’deki Deniz Araştırmalarının Önemi
TÜDAV Başkanı Öztürk, serginin Türkiye’deki deniz araştırmalarına katkısının önemini vurguladı. “Bu özel koleksiyonu görmek için en yakın alternatif İtalya’da mevcut. Ancak burası, İstanbul ve tüm Türkiye halkı için erişim açısından çok daha uygun” diyerek, serginin konumunun avantajına dikkat çekti. “Bu eserler, denizlerimizdeki hayvanların bir araya getirilmesiyle oluşmuş, emeğin ürünüdür” şeklinde sözlerini tamamladı.