İran Meclisi: ABD Müzakereleri Sadece Aldatmacadan İbaret, Yeni Şartlar Olmadan Görüşmelere Başlanmamalı

İran Meclisi, ABD ile yürütülen müzakerelerin artık şartsız yapılamayacağını ve ön şartların belirlenmesi gerektiğini vurguladı. Bildiride, halkın birliği ve direnişinin, İsrail’in 12 günlük savaşta başarısız olmasının ana nedeni olduğu belirtildi. Ayrıca, ABD ve Avrupa’nın İsrail’i desteklediği ifade edildi.

Bu haberin fotoğrafı yok

İran Meclisi’nden ABD ile Müzakerelere Sert Tepki

İran Meclisi’nde, ABD ile müzakerelere ilişkin okunan bildiride, “ABD, müzakereyi İran’ı aldatmak ve Siyonist rejimin ani askeri saldırılarını gizlemek için bir araç haline getirmiştir. Bu nedenle, artık eskisi gibi şartsız müzakere yürütülemez. Yeni müzakereler için mutlaka ön şartlar belirlenmeli ve bu şartlar tam olarak yerine getirilmeden hiçbir görüşme başlatılmamalıdır” denildi.

Savaş Süreci ve Zafer Vurgusu

İran Meclisi’nde, ABD ile müzakereler ve İsrail ile yaşanan 12 günlük savaşa ilişkin milletvekillerinin hazırladığı bildiri okundu. İran Meclisi Başkanlık Kurulu üyesi Ahmed Nadiri tarafından Genel Kurul’da okunan bildiride, “Siyasi gücün en önemli unsurlarından biri diplomasi ve müzakere yeteneğidir. Diplomasi sahası da tıpkı bir savaş alanı gibidir. Gerçekte, diplomasi, ülkeler arasında bir güç mücadelesidir.

ABD, müzakereyi İran’ı aldatmak ve Siyonist rejimin ani askeri saldırılarını gizlemek için bir araç haline getirmiştir. Bu nedenle, artık eskisi gibi şartsız müzakere yürütülemez. Yeni müzakereler için mutlaka ön şartlar belirlenmeli ve bu şartlar tam olarak yerine getirilmeden hiçbir görüşme başlatılmamalıdır” ifadeleri kullanıldı.

Halkın Bilinci ve Birliği Zaferi Getirdi

Bildiride, İsrail’in 12 günlük savaş sürecinde stratejik hedeflerine ulaşamadığı belirtilerek, İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’in önderliğinde zafer kazanıldığı ifade edildi. Bildiride, “Düşmanın bu tarihi dönemde yenilgiye uğramasındaki en büyük etken, halkın derin bilinci, birliği ve zamanında gösterdiği tepkidir.

Halk, düşmanla iş birliği yapmadığı gibi kayıtsız da kalmadı. Siyonist rejimin oluşturduğu can ve mal tehlikesine rağmen, İran halkı hiçbir çağrı ya da önceden planlama olmadan ilk saatlerden itibaren sokaklara çıkarak ‘Kahrolsun ABD’ , ‘Kahrolsun İsrail’ ve ‘Canım İran’a feda olsun’ sloganları attı” denildi.

ABD ve Avrupa’nın Rolü Eleştirildi

ABD ve Avrupa ülkelerinin, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarından sorumlu olduğu ifade edilen bildiride, “İnsan hakları savunucusu olduğunu iddia eden ülkeler, Siyonist rejimi İran’a saldırma konusunda cesaretlendirdi. Katil ABD Başkanı, tam bir aldatmacayla kendisini müzakere ve diplomasi pozisyonunda gösterirken, Siyonist İsrail rejimiyle tam bir uyum içerisinde hareket etti.

ABD, 12 günlük savaş boyunca İsrail’e istihbarat, silahlandırma, hatta operasyonel ve savunma desteğini esirgemedi. Sonunda da nükleer tesislerimize sembolik saldırıyla ülkemize yönelik işgal belgesini imzalayarak sorumluluğu üstlendi” ifadelerine yer verildi.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı