İletişim Başkanı Burhanettin Duran’dan İsrail’in Kara Harekâtına Tepki
İletişim Başkanı Burhanettin Duran, İsrail’in Filistin’e yönelik başlattığı kara harekâtı hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Duran, sosyal medya platformu üzerinden yaptığı paylaşımda, “İsrail’in Gazze’deki yeni taarruzu, Netanyahu yönetiminin gerçekleştirdiği soykırım suçlarının bir başka aşamasıdır. Bu eylemler, uluslararası hukukun temel prensiplerine karşı gelmekte, İsrail’in işlediği savaş suçlarına ve insanlığa karşı işlenen suçlara yeni bir boyut katmaktadır. Binlerce Filistinlinin hayatını kaybetmesine ve yüz binlerce insanın evlerinden sürülmesine neden olan bu saldırılar, insani trajediyi dayanılmaz bir noktaya getirmektedir. Artık uluslararası toplum, hiçbir mazeret üretemez” dedi.
Türkiye, İsrail’in Zulmünü Reddetmeye Devam Edecek
Duran, Türkiye’nin İsrail’in Filistin’deki zulmünü asla meşru görmeyeceğini ve bu duruma karşı mücadele için çeşitli adımları destekleyeceğini vurguladı. Duran, “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi başta olmak üzere tüm sorumlu mekanizmaların derhal devreye girmesi, ateşkesin sağlanması ve İsrail’in işlediği suçlardan ötürü uluslararası hukuk önünde hesap vermesi gerekmektedir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde, bu adaletsizliği hiçbir zaman meşru kabul etmeyecek ve normalleşmeyi asla kabullenmeyeceğiz. Netanyahu, savaş suçları nedeniyle uluslararası adaletin karşısına çıkarken; insanlık vicdanında mahkûm edilen biri olarak, Kudüs’ün tarihi ve manevi değerleri hakkında sarf ettiği sözlerin geçerliliği yoktur” ifadelerini kullandı.
Kudüs, Tarih Boyunca Emperyalizme Karşı Direnişin Simgesi Olmuştur
Kudüs’ün tarih boyunca Haçlı işgalcilere ve çeşitli emperyalist güçlere karşı direniş gösterdiğini belirten Duran, “Kudüs, asırlar boyunca hiçbir zorbalık ve emperyalist işgale boyun eğmemiştir. Bu kutsal şehir, zorla ele geçirmeye çalışan ve halkına zulmedenlerin tarih sahnesinde lanet ile anıldığı yer olmuştur. Kudüs, ‘sadece benimdir’ diyen kibirli ve ihtiraslı figürlerin en büyük hezimetine şahitlik etmiştir. Bu mübarek şehrin manevi değerlere ve kutsiyetine, işgal politikaları ile gölge düşürülmesi asla kabul edilemez. Doğu Kudüs’ü başkent olarak kabul eden bağımsız bir Filistin devleti kurulana kadar, kardeşlerimizin haklı mücadelesinin yanında olmaya devam edeceğiz” sözlerini ifade etti.