İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Türkiye’nin göç yönetimi ve göçmen misafirliğiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Konferans sonrası basın toplantısı düzenleyen Yerlikaya, Türkiye’nin coğrafi konumu ve sosyo-ekonomik istikrarı nedeniyle, bölgesel ve küresel göç hareketlerinden en fazla etkilenen ülkelerden biri olduğunu belirtti. Yerlikaya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin dünyaya model olabilecek bir göç yönetimi sergilediğini ifade etti.
Türkiye’nin Göç Yükü: 1 Milyon 23 Bin Yabancı ve 3 Milyon 85 Bin Suriyeli
Bakan Yerlikaya, Türkiye’de bugün itibarıyla 1 milyon 23 bin ikamet izni sahibi yabancı bulunduğuna, ayrıca 3 milyon 85 bin geçici koruma altında Suriyeli misafirin barındığına dikkat çekti. Ayrıca, 205 bin uluslararası koruma sahibi yabancının da Türkiye’de yaşadığını belirten Yerlikaya, bu durumun Türkiye’nin, göç politikalarını hem insani hem de güvenlik temelli bir bakış açısıyla yönetmesini gerektirdiğini vurguladı.
Türkiye’nin Göç Politikası: İnsan Hakları ve Kamu Düzeni Arasında Denge
Yerlikaya, Türkiye’nin göç yönetiminin, Anayasa, uluslararası sözleşmeler ve ulusal mevzuat çerçevesinde, milli menfaatler ve medeniyet değerlerine uygun şekilde şekillendiğini söyledi. “Biz, insanı önceleyen, ancak kamu düzeni ve güvenliğimizden asla taviz vermeyen bütüncül bir politika izliyoruz” diyen Yerlikaya, Türkiye’nin göç politikalarını insan haklarına saygılı bir şekilde sürdürdüğünü belirtti. Ayrıca, bölgedeki siyasi istikrarsızlıklar ve göç baskılarının Türkiye’yi zor bir duruma sokmasına rağmen, Türkiye’nin uluslararası hukuka uygun bir şekilde göç yönetiminde etkin bir strateji geliştirdiğinin altını çizdi.
Düzensiz Göçle Mücadelede Başarı: Türkiye Artık Transit Ülke Değil
Bakan Yerlikaya, Türkiye’nin uzun süredir karşı karşıya olduğu düzensiz göç tehdidiyle mücadeleye büyük bir başarı sağladığını ifade etti. Türkiye’nin, düzensiz göç rotasında “transit ülke” olmaktan çıktığını belirten Yerlikaya, bunun büyük bir zafer olduğunu söyledi. Bu başarı, Türkiye’nin kaynak ülkelerdeki sorunları yerinde çözmeye yönelik geliştirdiği 5 ayaklı stratejiye dayandığını dile getiren Bakan, “Bu strateji; sorunun kaynak ülkede çözülmesi, etkili sınır güvenliği, tespit ve yakalama, düzensiz işgücü göçüyle mücadele ve hızlı sınır dışı mekanizmalarını içeriyor. Bu stratejimizi sürdüreceğiz ve göçmen kaçakçılığına karşı da kesinlikle göz açtırmıyoruz” dedi.
Yerlikaya, göçün yalnızca bir ülkenin tek başına çözebileceği bir mesele olmadığını ve göç yönetiminin, küresel işbirliği ve ortaklık gerektiren bir konu olduğunu vurguladı. Türkiye’nin, göçün temel nedenlerine inilmesi ve bu sorunların çözülmesi için uluslararası alanda sürekli çaba gösterdiğini ifade eden Yerlikaya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, göçle ilgili küresel bir dayanışma çağrısında bulunduğunu söyledi.
Yerlikaya, ayrıca Türkiye’nin, Macaristan ile eş başkanlık yaptığı Budapeşte Süreci’ni örnek göstererek, bu platformun göç konusundaki en uzun soluklu ve kapsamlı işbirliklerinden biri olduğunu belirtti. Bu sürecin, göçmen kaçakçılığı ve düzensiz göçle mücadelede önemli bir rol oynadığını söyledi.
Göçmen Kaçakçılığına Karşı Sert Mesaj: “Göz Açtırmıyoruz”
Bakan Yerlikaya, suç ve suçlularla mücadele çerçevesinde, göçmen kaçakçılığı organizatörlerine karşı büyük bir mücadele verdiklerinin altını çizdi. Bu organizatörlerin insanları göçmen olarak kullanarak umutlarını istismar ettiklerini belirten Yerlikaya, “İnsan kaçakçılığına karşı hiçbir şekilde taviz vermiyoruz ve bu alandaki suçlularla mücadeleye kararlılıkla devam ediyoruz” dedi.
Uluslararası Göç Stratejileri: Hak Temelli Yaklaşım
Yerlikaya, 7. Bakanlar Konferansı’nda kabul edilen Bakanlar Deklarasyonu ve Eylem Çağrısı belgelerinin, göç politikalarında uluslararası işbirliğini güçlendirme yönünde önemli adımlar attığını söyledi. Bu belgelerde, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığıyla mücadelede etkili, sürdürülebilir ve hak temelli sınır yönetimi sistemlerinin kurulmasına yönelik çağrılar yapıldığını belirtti. Ayrıca, ırkçılık, yabancı düşmanlığı, nefret söylemi ve ayrımcılıkla mücadele çalışmalarının devam ettirilmesinin önemine de dikkat çekildi.
Son olarak, Bakan Yerlikaya, Budapeşte Süreci 7. Bakanlar Konferansı’na ev sahipliği yapan Macaristan İçişleri Bakanı Sayın Pinter’e teşekkür etti. Yerlikaya, bu tür uluslararası işbirliklerinin, küresel göç yönetimi ve düzensiz göçle mücadele alanındaki en önemli platformlardan biri olduğunu vurgulayarak, konferansın başarılı geçmesini temenni etti.