Hatay’da dayısı tarafından diri diri toprağa gömülen 10 yaşındaki Amir El Cedduğ, hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edilerek evine kavuştu
Hatay’da dayısı tarafından diri diri toprağa gömülüp, 2 gün sonra ekipler tarafından bulunan Suriye uyruklu 10 yaşındaki Amir El Cedduğ, hastanede aldığı tedavi sonrası taburcu oldu. Amir, dayısının kendisini gömdüğü yerde 3 gün boyunca uyuyamadığını ve bulunması için sürekli Allah’a dua ettiğini söyledi.
Olayın gelişimi
Reyhanlı ilçesi Kurtuluş Mahallesi’nde yaşayan 10 yaşındaki Amir El Cedduğ, 12 Aralık Cuma günü okuldan çıkışta evine gitmeyince ailesi durumu polise bildirerek kayıp başvurusunda bulunmuştu. Polis ekipleri, 200’den fazla kamera kaydını incelemesi sonucunda Amir’in dayısı M.E.’yi şüpheli olarak gözaltına aldı. Dayı, baraj yolunda aracında yeğeniyle bir evin kamerasına yakalanmış fakat yeğeninden haberdar olmadığını iddia etmişti. Bunun üzerine, polis, AFAD, jandarma ve STK’lar bölgede arama çalışmaları yapmaya başladı. Ekipler, kayıp çocuğu 2 gün sonra kafasından yaralanmış ve diri diri toprağa gömülmüş halde bulmuş, Amir, hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınmıştı. Çocuk, ekiplerle yaptığı görüşmede okul çıkışında dayısı tarafından kaçırıldığını ve dövüldüğünü aktarmış, bunun üzerine cani dayı tutuklanmıştı. Dayısı tarafından diri diri toprağa gömülen ağır yaralı Amir, Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde gördüğü tedaviyle hayati tehlikesini atlattı. Amir, geçtiğimiz cumartesi günü taburcu olarak evine döndü. Ailesiyle vakit geçirip, yaşadığı korkuyu atlatmaya çalışan Amir, toprağa gömülü kaldığı 3 günde hiç uyumadığını ve Allah’a dua ederek yardım beklediğini ifade etti.
Baba Muhammed El Cedduğ’un açıklamaları
Evladını diri diri toprağa gömen dayısının arama kurtarma çalışmalarına katıldığını dile getiren baba Muhammed El Cedduğ, dayısının en ağır cezayı almasını istedi. Baba, “Oğlumun durumu gayet iyi gidiyor, cumartesi günü taburcu edildi ve 2 gün sonra hastaneye kontrole gideceğiz. Oğlumun tekrar eve döndüğü için duygularımı ifade edemiyorum, Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın. Oğlumun eve gelmesini hiç ummuyorduk ama çok şükür şimdi bizlerle kaldı. İyileştikten sonra okuluna dönecek, dayısıyla hiç görüşmemiş olacağız. Türkiye Cumhuriyeti’nden ona en ağır ceza verilmesini istiyorum. Dayısı oğlumun kurtarılması için arama kurtarma ekibine katılıp aramaya çalıştı, hiçbir şey olmamış gibi oğlumu aradı. Polis ekipleri, kameralarda dayının aracını görünce durumu anlayarak dayısını gözaltına aldı. Dayısı, arama yapılırken hiçbir şey belli etmedi. Dayısı, ’ben bile çok susadım ve Amir’in durumu nedir’ diye ifadelerde bulundu. Dayısı gerçekten çok kötü niyetli biriydi. Arama kurtarma çalışmalarında hiçbir şekilde hissettirmedi. Biz de böyle bir durumla karşılaşacağımızı düşünmüyorduk. Dayısı yeğenine neden böyle yaptı diye çok şaşırdık. Aile ilişkileri iyiydi ve ablasıyla da bir problemi yoktu. Neden böyle davrandığını anlamıyorum. Cezaevinde çocukla hiç görüşmedik. Oğluma asla başka birilerinin aracına binme diye uyardım. Dayısı okula gelip ‘baban beni gönderdi’ deyince Amir de inandı. Amir okuldan evin yolunu biliyordu. Arabadayken yolun farklı bir yere gittiğini görünce dayısına ‘biz eve gitmiyoruz’ dedi. Dayısı da ‘ben sana çikolata alacağım ve bakkala gidiyoruz’ demiş. Oğlum ‘burası bakkal yolu da değil’ deyince cevap vermemiş ve boğmaya çalışmış” şeklinde konuştu.
İhlas Haber Ajansı
