Güney Kıbrıs’ta İsrailli Yatırımcılar Tartışma Yarattı
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) sınırları içinde İsrailli yatırımcıların konut ve arazi satın alma faaliyetleri, toplumun farklı kesimlerinde tepkilere yol açtı. Son dönemlerde artan mülk alımları, yerel halk arasında ve siyasetçiler arasında çeşitli endişeleri gündeme taşıdı.
Demografik Değişim Tartışmaları
Adada, İsrail vatandaşlarına ait mülk edinimlerinde önemli bir artış gözlemlendi. Limasol ve Larnaka gibi popüler bölgelerde yoğun bir şekilde gerçekleşen alımlar, “demografik ve kültürel değişim” konusunu yeniden tartışmaya açtı. Yerel kaynakların aktardığı bilgiye göre, son yıllarda Güney Kıbrıs’a yerleşen İsrailli nüfusun sayısı 15 bine yaklaşmış durumda. Koronavirüs pandemisi sonrası birçok İsrailli’nin Kıbrıs’ı bir “arka bahçe” gibi benimseyerek burada uzun süreli ikamet planları yaptığı belirtiliyor.
Chabad Örgütü’nün Etkisi
GKRY’de İsrail merkezli Chabad Örgütü’nün varlığı dikkat çekici bir boyuta ulaştı. Chabad’ın bölgede 6 konut, bir sinagog, anaokulu, ritüel banyo (Mikve), Kaşrut denetim ofisi, mezarlık ve yaz kampı alanı bulundurması, tepkileri daha da artırdı. Bu durum, bölgedeki yerli halkın endişelerini artırdığı gibi, siyasi spekülasyonlara da yol açtı.
AKEL Genel Sekreterinin Açıklamaları
Güney Kıbrıs’ın ana muhalefet partisi Emekçi Halkın İlerici Partisi (AKEL) Genel Sekreteri Stefanos Stefanu, partisinin kongresinde yaptığı konuşmada, kontrolsüz mülk edinimlerinin ülkenin ulusal güvenliğine tehdit oluşturduğunu dile getirdi. Stefanu, bu durumu “Ülkemiz elden gidiyor. İsrail bizi işgal ediyor” şeklinde yorumlayarak, sünni bir topluluk yaratma çabalarına dikkat çekti.
AKEL’in sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlarda ise “Yeni İsrail” ve “İsrail’in yeni işgal ettiği ülke” gibi sert ifadelerle duruma yönelik eleştirilerini artırdı.