Gençlerin Sosyal Medya Kullanımının Artışı FOMO ve Özgüven Sorunlarını Beraberinde Getiriyor

Psikolog Aslı Orman, gençlerin sosyal medyada fazla vakit geçirmenin FOMO ve özgüven krizlerine yol açtığını belirtti. Ailelerin çocuklarıyla ortak kurallar koyarak sosyal medya kullanımını denetlemeleri gerektiğini vurguladı. Orman, ayrıca teknoloji kullanımında sınırlar getirilmesi gerektiğini ifade etti.

Psikolog Aslı Orman, gençlerin sosyal medyada fazla vakit geçirmenin FOMO

Yeni bir araştırma, gençlerin ve çocukların sosyal medya platformlarında küresel ortalamanın üzerinde zaman geçirdiğini ortaya koydu. Psikolog Aslı Orman, bu durumun FOMO (Kayıp Olma Korkusu) ve özgüven krizlerini artırdığına dikkat çekerek, “Gelişmeleri kaçırma korkusu, öğrencilerde çevrim içi olmadıkları anlarda kaygıya neden olabiliyor. Bu nedenle, aileler çocuklarının eğitim süreçlerinde okulla iş birliği yapmalı” ifadesini kullandı.

Datareportal Global Digital Overview 2025 araştırmasına göre, dünya genelinde sosyal medya kullanımı ortalama 2 saat 24 dakikadır. Ancak, gençler ve çocuklar bu sürenin üzerinde sosyal medya kullanıyor; örneğin ABD’de 13-18 yaş grubundaki gençler için bu süre 4,8 ile 8,39 saat arasında değişirken, Türkiye’de 18-24 yaş aralığındaki bireyler için 3 saatin üzerindedir. Uğur Okulları PDR Müdürü Aslı Orman, sosyal medyanın hem olumlu hem de olumsuz etkileri olduğunu belirterek bu konuda alınabilecek önlemleri sıraladı.

Gençlerin sosyal medyada kurdukları bağlantılarla hobilerini geliştirdiklerini vurgulayan Orman, bunun yanında dijital dünya ile uyum sağladıklarından dolayı fiziksel ortamda sosyalleşme zorluğu çekebildiklerini ifade etti. Orman, “Özellikle sosyal medya bağımlılığı yaşayan öğrenciler, arkadaşlarının katıldığı ortamlardan dışlandıkları hissini yaşıyor. Bu durum kaygı bozukluklarına ve özgüven kayıplarına yol açabiliyor” dedi.

Sosyal medya kullanımında 18 yaş altındaki çocukların aile kontrolünün şart olduğunu söyleyen Orman, “Ailelerin izni olmadan bu yaş grubundaki çocukların sosyal medya kullanımı ve canlı yayın yapması risklidir” diye ekledi.

Velilere yönelik önerilerde bulunan Orman, “Teknolojiyi yasaklamak yerine belirli sınırlamalar getirin. Örneğin, yemek zamanlarında telefonlardan uzak durmak ve akşamları ekransız saatler geçirip beraber etkinlikler yapmak etkili olabilir” ifadelerini kullandı.

Ailelerin, çocuklarının telefonlarına indirilen uygulamaların yaş sınırlılıklarını kontrol etmeleri gerektiğini ifade eden Orman, erken yaş grubundaki çocukların sosyal medya kullanım süresinin, 20 dakikadan başlayıp 1 saate kadar çıkabileceğini vurguladı. Ayrıca dijital eğitimin de önemli olduğunu ve kullanılacak sürelerin yaşla birlikte artabileceğini belirtti.

Sosyal medyanın doğru kullanıldığında öğrencilerin özgüvenlerini geliştirmelerine yardımcı olabileceğine de değinen Orman, ancak olumsuz içeriklerin özgüvenlerini zedeleyebileceği uyarısında bulundu.

Orman, sosyal medya kullanımında aile-okul iş birliğinin önemine dikkat çekerek, eğitim kurumlarında “teknoloji sözleşmesi” gibi belgelerle öğrencilerin dijital kullanımlarını dengelemek üzere uygulamalar yaptıklarını sözlerine ekledi. Son olarak, gelişmeleri kaçırma korkusunun sosyal medya kullanımına olan etkisini vurgulayan Orman, bu kaygının öğrencilerin arkadaş ilişkilerine ve özgüvenlerine zarar verebileceğini belirtti. Aileler ve okulların bu süreçte birlikte hareket etmesinin önemine işaret etti.