Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akıncı, küresel düzeyde belirsizliklerin ve ekonomik dalgalanmaların etkili olduğu bir dönemin geride kaldığını belirterek, 2025 yılına dair değerlendirmelerini ve önümüzdeki sürece yönelik beklentilerini paylaştı.
2025 yılını Türkiye ekonomisi, tarım ve gıda ticareti ile Gaziantep’in üretim gücü açısından değerlendiren Akıncı, yıl boyunca uygulanan makroekonomik politikaların reel sektör üzerinde dikkate değer etkiler oluşturduğunu ifade etti.
Buna rağmen ekonominin denge arayışını sürdüren bir yapıda ilerlediğine dikkat çeken Akıncı, sürecin sağduyu ile yönetildiğini vurguladı.
“2025 yılı, küresel düzeyde belirsizliklerin yoğun olduğu; içeride ise dengelenme sürecinin ön plana çıktığı bir yıl oldu” diyen Akıncı, “Ekonomi hızlı bir büyümeden ziyade, sağlam adımlarla ilerlemeyi tercih etti. Bu da uzun vadede daha sağlıklı bir zemin oluşmasına katkı sağladı” şeklinde konuştu.
“Dayanıklılık, 2025’in ana kavramı oldu”
Enflasyonla mücadele politikalarının 2025 yılı boyunca ekonominin ana belirleyicisi olduğunu kaydeden Akıncı, yüksek faiz ortamının firmaları daha temkinli ve rasyonel karar almaya yönlendirdiğini belirtirken, bu dönemde sağlıklı büyümenin anahtarının doğru finansman yönetimi ve sürdürülebilir üretim anlayışı olduğunu dile getirdi.
Finansmana erişimde yaşanan sıkıntıların özellikle KOBİ’ler üzerinde baskı oluşturduğuna vurgu yapan Akıncı, buna rağmen ekonomik dengelerin korunmuş olmasının sürecin kontrollü ve yönetilebilir şekilde ilerlemesine katkı sağladığını ifade etti.
2025’in hızlı büyümenin değil, uyum sağlamanın, sabırlı olmanın ve dayanıklılığın yılı olduğu mesajını veren Akıncı, “Reel sektör bu dönemi sadece bir zorluk değil, aynı zamanda önemli bir tecrübe ve güçlenme süreci olarak gördü” dedi.
Tarım ve gıda ticareti açısından 2025’in birçok boyutu olan bir yıl olduğunu vurgulayan Akıncı, iklim şartları, küresel fiyat hareketleri ve artan girdi maliyetlerinin eş zamanlı şekilde etkili olduğunu belirtti.
Gaziantep özelinde de değerlendirmelerde bulunan Akıncı, tüm zorluklara rağmen kentin üretimle bağlantısını sürdüren yapısının öne çıktığını söyledi.
Gaziantep’in her koşulda üretmeyi bilen, ticaret refleksi güçlü bir şehir olduğunu ifade eden Akıncı; tarım, sanayi, ihracat ve ticaretin birbirini tamamlayan yapısının kenti daha dirençli kıldığını aktardı.
2026 yılına ilişkin beklentilerini de paylaşan Akıncı, önümüzdeki dönemde ekonomide en kritik başlığın öngörülebilirlik olacağını söyledi.
Akıncı, “Önümüzü net görebildiğimiz ölçüde yatırım iştahı artar, üretim güçlenir. Uygulanan makroekonomik politikaların zaman içinde daha somut sonuçlar üretmeye başlayacağına inanıyoruz. Özellikle 2026’nın ilk yarısından itibaren küresel tedarik zincirlerinde toparlanma sinyallerinin güçlenmesini bekliyoruz. Finansmanını iyi yöneten, maliyetlerini iyi planlayan ve verimliliği öncelikli hale getiren firmaların bu dönemde daha sağlam ilerleyeceğini öngörüyoruz” dedi.
Küresel ölçekte jeopolitik risklerin ve ticaret politikalarındaki belirsizliklerin devam ettiğine dikkat çeken Akıncı, gıda arz güvenliğinin ise tüm dünyada stratejik bir başlık hâline geldiğini ifade etti.
Akıncı, “Üretim gücü olan ülkeler ve şehirler için bu süreç önemli fırsatlar sunuyor. Türkiye bu alanda oldukça güçlü bir potansiyele sahip. Gaziantep ise bu potansiyelin sahadaki en güçlü merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor” şeklinde konuştu.
Açıklamasının sonunda Gaziantep Ticaret Borsası’nın 2025 yılı boyunca yürüttüğü faaliyetlere dönük de bilgi veren Akıncı, GTB’nin tarım ticaretinde şeffaflığı ve güveni temel alan uygulamalarıyla üreticiden sanayiciye, işletmeden tüccara kadar tüm piyasa aktörlerini merkeze alan bir anlayışla hareket ettiğini belirtti.
Bu çerçevede borsanın, hububat-bakliyat ihalelerinden coğrafi işaretli ürünlerin ulusal ve uluslararası tanıtımına; üretici ve tüccara doğrudan destek sağlayan altyapı yatırımlarından eğitim ve iş birliği programlarına kadar kapsamlı çalışmalar yürüttüğüne dikkat çekti.
“Şeffaf, güvenilir ve sürdürülebilir bir piyasa yapısı için kararlılıkla çalışıyoruz” diyen Akıncı, bu anlayışın merkezinde üyelerin ihtiyaç ve beklentilerinin yer aldığını vurguladı. Büyük ölçekli ihalelerle üyelerin güvenilir piyasalara erişiminin güçlendirildiğini, çevre ve sürdürülebilirlik projeleriyle uzun vadeli ticaret vizyonunun desteklendiğini, eğitim ve farkındalık çalışmalarıyla üye firmaların bilgi, yetkinlik ve rekabet gücünün artırıldığını kaydetti.
Antep Lahmacunu ve Antep Fıstık Ezmesinin Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret tescili almasının Gaziantep’in tarımsal ve gastronomi değerlerini uluslararası alanda daha görünür hale getirdiğini belirten Akıncı, GTB Akredite Gıda Analiz Laboratuvarı’nın modernizasyonu ve UR-GE projeleriyle firmaların rekabet gücünün desteklendiğini ifade etti.
Akdeniz Ürün Piyasası Aracı Kurumu’nun faaliyete geçirilmesiyle piyasa şeffaflığının artırıldığını dile getiren Akıncı, “GTB olarak, Gaziantep’in köklü ticaret kültürüne uygun şekilde reel sektörü destekleyen çalışmalarımızı önümüzdeki dönemde de kararlılıkla sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
İhlas Haber Ajansı