Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İsrail bir terör devleti olarak tanımlanmalıdır. Bu devletin gerçekleştirdiği katliamlara göz yummak, bu suça ortak olmaktır” şeklinde sert ifadeler kullandı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise, “Gazze’de yaşanan katliamlara karşı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin sessiz kalması, adaletsizliğin derinleşmesine ve vicdanların kanamasına neden oldu” diyerek durumu eleştirdi.
Antalya Diplomasi Forumu’nun dördüncü oturumu, Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açılış konuşmalarıyla başladı. “Ayrışan Dünyada Diplomasiye Sahip Çıkmak” teması çerçevesinde gerçekleştirilen bu forumda barış diplomasisine yönelik yürütülen çabalar ile uluslararası sistemdeki eşitsizlikler hakkında önemli mesajlar verildi. Hem Fidan hem de Erdoğan, özellikle Gazze’deki olaylara dikkat çekerek dünya kamuoyuna çağrılar yaptı.
Hakan Fidan, uluslararası krizlerin çözümü için diplomasinin daha kapsamlı ve çok boyutlu bir şekilde yeniden tanımlanması gerektiğine vurgu yaparak, Antalya Diplomasi Forumu’nun hızla uluslararası bir marka haline geldiğini belirtti. “Ayrışan bir dünyada diplomasinin nasıl işlediğini ortaya koyan bir platform oluşturmayı amaçlıyoruz” dedi. Fidan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ni ağır bir dille eleştirerek, “BM Güvenlik Konseyi, Gazze’deki trajedi karşısında sessiz kaldı. Bu sessizlik sorunu büyüttü ve adaletsizlikleri derinleştirdi” ifadelerini kullandı. Ayrıca, mevcut uluslararası sistemin geçerliliğini yitirdiğine ve reform gerekliliğine dikkat çekti.
Türkiye’nin sürdürdüğü aktif dış siyaseti anlatan Fidan, “Türkiye, bölgedeki krizlerin merkezi konumunda ama aynı zamanda çözümlerin de adresidir” dedi. Filistin’den Ukrayna’ya, Suriye’den Kafkaslar’a kadar geniş bir yelpazede ilkeli bir dış politika izlemekte olduklarını belirtti. “Zulme karşı mazlumun, adaletsizliğe karşı hakkın yanında duruyoruz” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Dışişleri Bakanı Fidan’ın ardından yaptığı konuşmada, “İsrail, Filistin halkına yönelik açık bir soykırım gerçekleştiriyor. Bu zulme karşı en güçlü tepkiyi vermek insanlık borcudur” diyerek uluslararası topluma sert eleştirilerde bulundu. “İsrail’in gerçekleştirdiği katliamlara sessiz kalmak, bu suçun bir parçası olmaktır” ifadesiyle durumu net bir şekilde ifade etti.
İsrail’in Han Yunus’ta gazetecilerin bulunduğu çadırları bombalamasını hatırlatan Erdoğan, “Bu bir devlet terörü değilse, o zaman nedir?” sözleriyle durumu sorguladı. “İsrail, Filistinlilere ikinci bir büyük felaketi yaşatmaya çalışıyor” diyen Erdoğan, “Filistin halkının mücadelesi bir onurun simgesidir ve asla terör olarak tanımlanamaz” diyerek Batı’nın çifte standardına dikkat çekti.
Türkiye’nin tarihsel ve insani sorumluluğuna da değinen Erdoğan, “500 yıl önce bu topraklardan sürülen Yahudileri biz misafir ettik. O gün Türkiye neyse, bugün de aynı Türkiye’dir” diyerek tarihi bir bağ kurdu. Ayrıca, “BM Güvenlik Konseyi ve diğer uluslararası aktörleri Filistin halkının yanında durmaya ve kanı durdurmaya davet ediyorum” şeklinde bir çağrı yaptı. Gazze’ye insani yardımların devam edeceğini belirten Erdoğan, “Gazzeli mazlumlara yardımlarımız sürecek. Kalıcı barış ancak iki devletli bir çözümle mümkün olacaktır” dedi.
Erdoğan, bölgesel krizlere ve dış politika önceliklerine de değinerek, “Suriye’deki gelişmeler, acı ve zulme doymuş bir halkın durumunu gözler önüne seriyor. Kalıcı istikrar için yakalanan fırsatların heba edilmesine izin vermemeliyiz” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin dış politikada ilkelerle hareket ettiğini vurgulayan Erdoğan, “Bizim sükûnetimiz, başkalarını hatalı hareketlere yönlendirmemeli. Suriye’nin toprak bütünlüğü konusundaki anlayış birliğimiz devam ediyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin jeopolitik kimliğini yeniden tanımlayarak, “Biz Avrupa kadar Asya ve Afrika’yız” dedi. Türkiye’nin Asya ülkeleriyle siyasi ilişkilerini güçlendirdiğini belirten Erdoğan, dengeli bir diplomasi anlayışını savundu.
Kıbrıs meselesine de değinen Erdoğan, “Kıbrıs Türk halkının egemenliği ve uluslararası statüsünün tanınması konusundaki çabalarımızı yoğun bir şekilde sürdüreceğiz” diyerek adalet vurgusu yaptı. Avrupa Birliği’ne mesaj yollayan Erdoğan, “Türkiye olmadan Avrupa’nın güvenliği sağlanamaz. Türkiye, bundan sonra da Avrupa güvenliğine katkı sunmaya hazırdır” ifadelerini kullandı. Terörle mücadelesinin kararlılıkla devam edeceğini söyleyerek, “Terör belasını ortadan kaldırdığımızda ekonomide de önemli bir ivme yakalayacağız” dedi.
Üç günlük bir diplomasi maratonunun başlangıcında, forumun ilk gününde ortaya konan mesajlar, Türkiye’nin çok kutuplu dünya düzenindeki rolünü, Gazze’deki krize karşı duyarlı aktörler arasındaki yerini ve uluslararası sistemin yapısal sorunlarını vurguladı. Antalya Diplomasi Forumu, 13 Nisan’a kadar iklim diplomasisi, yapay zeka ve enerji güvenliği gibi konuları tartışmaya devam edecek.