Emlak Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı’nın açıklamalarına göre, Türkiye genelinde gayrimenkul alım-satım işlemlerinde önemli bir artış yaşandı. Tapu dairelerinde gerçekleştirilen işlemlerin sayısı 1.5 milyonu geçerken, bu süreçte elde edilen harç gelirleri 64 milyar TL’ye ulaştı. İstanbul bu harç gelirlerinde 20 milyarı aşarak ilk sırayı aldı.
İstanbul, Tapu Harç Gelirlerinde Zirvede
Özelmacıklı, gayrimenkul sektöründe tapudaki satış bedellerinin daha sıkı bir şekilde takip edildiğini vurguladı. MEVA (Mekansal Veri Analizi) ile birlikte, Gelir İdaresi Başkanlığı’nın gerçekleştirdiği çapraz kontroller ve analizler sayesinde gayrimenkul değerleme raporları, internet satış ilanları ve emsal tapu satışları gibi veriler kullanılarak işlemler daha dikkatli bir şekilde inceleniyor. Özellikle düşük değer gösteren 10 binin üzerinde satış işlemi için tebligatlar gönderilmeye devam ediyor. Bu düzenlemelerin vergi uyumunu artırmayı amaçladığını ifade eden Özelmacıklı, müteahhitlerin düşük fatura kesmesinin sektör genelindeki hataların başlıca nedeni olduğunu belirtti. Düşük fiyatlı satışların, değer artış kazancı nedeniyle süregeldiği alışverişlerde vergi yükümlülüklerini artırdığını ekledi.
Fahiş Fiyat Artışlarının Takibi
Özelmacıklı, Ticaret Bakanlığı’nın ilan platformlarında yer alan taşınmaz ilanlarını da denetlediğini belirtti. 30 Mayıs 2025’te yürürlüğe girecek olan yeni yönetmelikle, taşınmaz sahiplerinin ekonomik verilerle uyumlu olmayan fiyat artışları yapmalarının yasaklanacağını ifade etti. Emlak işletmelerinin bu tür ilanlara aracılık etmeleri yönündeki sorumluluklarının sürdüğünü vurgulayan Özelmacıklı, haklı gerekçe ve genel ekonomik verilerin tanımının netleştirilmesi gerektiğini belirtti. Fiyat artışlarının hangi kriterlerle ölçüleceğinin tanımlanması gerektiğinin altını çizdi.
Değer Artış Kazancı ve Vergilendirmeler
Özelmacıklı, tapu harcı düzenlemelerinde sadece harç farkının değil, aynı zamanda gelir vergisi risklerinin de göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti. Gayrimenkul alım satımında 5 yıl içinde elde edilen kazançlar, değer artışı kazancı olarak değerlendirilirken, 2025 yılı için belirtilen 120 bin TL tutarı gelir vergisinden muaf tutuluyor. Gelir vergisi oranlarının yüzde 15’ten başlayıp yüzde 40’a kadar çıkabildiği belirtildi. Bu nedenle, sektörde değer artış kazancının beyan edilmesinin önemine vurgu yaptı.
Özellikle, beş yıl içerisinde yapılan satışlarda değer artış kazancına yönelik yükümlülüklere dikkat edilmesi gerektiğini kaydeden Özelmacıklı, beyan edilmemesi durumunda mükelleflerin ek vergi riskleriyle karşılaşabileceğini belirtti. Son olarak, beş yıllık istisna uygulamasının kademeli bir şekilde değiştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı