Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Dr. Özgür Ecemiş: Helicobacter pylori Bakterisi Mide Kanseri Riskini Artırıyor

    Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Özgür Ecemiş, H. pylori bakterisinin Türkiye’deki erişkinlerin yarısından fazlasında görüldüğünü vurguladı. Bu enfeksiyonu taşıyanlar, gastrit ve ülser riskine maruz kalırken, doğru tedavi için hijyen ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları önem taşımaktadır.

    Bu haberin fotoğrafı yok

    H. pylori’nin Tehlikeleri ve Belirtileri

    Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Özgür Ecemiş, erişkinler arasında görülen Helicobacter pylori bakterisinin, mide ile onikiparmak bağırsağında sessiz bir şekilde ilerleyerek, gastrit, ülser ve uzun vadede mide kanseri riski oluşturabileceğini ifade etti.

  • Helicobacter pylori enfeksiyonu oldukça yaygındır
  • Liv Hospital Samsun Gastroenteroloji Kliniği’nden uzman kısımda yer alan Dr. Ecemiş, bu bakterinin toplumda sanılandan daha fazla bireyi etkilediğini vurguladı. “Ülkemizde yaşları 18 ve üstü olanların yüzde 50’sinde bu bakteriye rastlanabiliyor. Çoğu kişi enfeksiyonu sessiz geçirirken, tedavi edilmediğinde gastrit ve ülser gibi hastalıklarla beraber mide kanseri riskini artırabiliyor” şeklinde konuştu.

    Bulaşma Yolları ve Şikayetler

    Dr. Ecemiş, bakterinin genellikle ağız yoluyla yayıldığını, kişiden kişiye direkt temas, ortak mutfak eşyalarının kullanımı ve hijyen eksikliklerinin önemli faktörler arasında bulunduğunu belirtti. “Hastalar en sık mide yanması, şişkinlik, ağız kokusu, geğirti ve bulantı gibi belirtilerle sağlık kuruluşlarına başvuruyor. Ancak bu bakterinin her zaman belirti vermemesi nedeniyle tanı sürecinde endoskopi, nefes testi veya dışkı testi yapılması gerekebiliyor” dedi.

    H. pylori Tedavi Süreci

    H. pylori tedavisinde mide asidi baskılayan ilaçlar ile birlikte 14 gün süreyle iki farklı antibiyotik kullanılması gerektiğini aktaran Ecemiş, “Bu tedavi şeklinin başarı oranı oldukça yüksektir. Fakat ilaçların düzensiz kullanımı, bakterinin direnç kazanmasına neden olabilir. Bu nedenle hastaların tedavi planına harfiyen uyması son derece önemlidir” ifadelerini kullandı.

    Yaşam Tarzının Önemi

    Dr. Ecemiş, beslenme ve yaşam tarzının tedavi başarısında kritik rol oynadığını vurgulayarak, “Tedavi sürecinde sigara, alkol, aşırı baharat ve yağlı gıdalardan kaçınılmalıdır. Probiyotik gıdalar ise bağırsak florasının dengelenmesine yardımcı olabilir ve hastaların kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlar. En önemlisi, mide şikayetleri uzun bir süre devam ederse en kısa sürede bir hekime danışılmalıdır. Erken tanı, hayat kurtarabilir” diyerek açıklamalarını bitirdi.