Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    DİSİDER, Konut ve Kira Fiyatlarındaki Aşırı Artışa Dikkat Çekti: “Barınma Hakkı Herkes İçin Erişilebilir Olmalı”

    DİSİDER Başkanı Şeyhmus Akbaş, artırılan konut, kira ve arsa fiyatlarının toplumsal bir kriz haline geldiğini belirtti. Akbaş, bu durumun sosyal adaleti tehdit ettiğini vurgulayarak, ekonomik çözüm önerileri ve sorumlu duruş talep etti.

    DİSİDER Başkanı Şeyhmus Akbaş, artırılan konut, kira ve arsa fiyatlarının

    Diyarbakır Sanayici ve İş Dünyası Derneği (DİSİDER), toplumsal bir sorun olan konut, kira ve arsa fiyatlarındaki fahiş artışlarla ilgili olarak kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla bir basın toplantısı düzenledi.

    Konut ve Kira Fiyatlarındaki Artışlar Üzerine Değerlendirme

    Toplantıda konuşan DİSİDER Başkanı Şeyhmus Akbaş, ülke genelinde artan konut ve kira fiyatlarının sadece ekonomik açıdan değil, aynı zamanda sosyal bir krizi de beraberinde getirdiğini belirtti. Akbaş, “Son dönemlerde şehir merkezlerinde yaşanan kontrolsüz konut ve kira artışları, yalnızca ekonomik değil, büyük ölçüde sosyal bir sorunun habercisi olmuştur. Barınma hakkı temel bir insan hakkıdır ve bu hak, günümüzde giderek daha da erişilemez hale gelmektedir. Yüksek konut fiyatları ve artan kredi faizleri, sadece dar gelirli vatandaşları değil, orta sınıfı da olumsuz etkilemektedir.” şeklinde konuştu.

    Spekülatif Durumların Ekonomik Etkileri

    Akbaş, arsa ve konut piyasasındaki spekülatif artışların, sanayicilerin ve ihracatçıların üretim için gerekli olan sermayeyi emlak sektörüne kaydırdığına dikkat çekti. “Kolaycılık, kalkınmamızın önündeki en büyük engellerden biridir. DİSİDER olarak yaptığımız analizler, inşaat malzemeleri ve işçilik maliyetlerinde kayda değer bir artış olmadığını göstermektedir; fakat konut ve arsa fiyatlarındaki yüksek artışlar, ekonomik gerçeklerle bağdaştırılamaz. Bu durum, spekülatif ve manipülatif bir piyasa gerçekliğini ortaya koymaktadır. Kontrollük sadece bireyleri değil, sosyal dokuyu ve ekonomik sürdürülebilirliği de tehdit etmektedir.” dedi.

    Akbaş, konutun sadece bir yatırım aracı olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayarak, herkese erişilebilir ve güvenli bir yaşam alanı sağlanması gerekliliğine dikkat çekti. “Toplum odaklı çözümlere bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç var. Eğer gerekli adımlar atılmazsa, inşaat sektöründe de ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabiliriz.” diyerek sürece yönelik önerilerini açıkladı.

    Yerel Yönetimlerin Rolü ve Çözüm Önerileri

    Ayrıca, Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ), sosyal konut alanındaki başarılı uygulamalarının sürdürülmesi gerektiğini savunan Akbaş, yerinde dönüşüm projelerinin yeniden gözden geçirilmesini, Hazine ve TOKİ’ye ait arsaların ise uygun fiyatlarla yapı kooperatiflerine ve konut üretici firmalara tahsis edilmesinin önemli olduğunu belirtti. Bu adımların TOKİ’nin yükünü hafifleteceği ve konut krizine kalıcı çözümler üreteceğini söyledi.

    Akbaş, yerel yönetimlerin bu süreçte büyük sorumluluklar taşıdığını unutmamak gerektiğini ifade ederek, arsa rantlarının önlenmesi ve ucuz konut üretim mekanizmalarının devreye alınmasının önemine vurgu yaptı.

    DİSİDER, bu süreçte üzerlerine düşen tüm sorumlulukları almaya hazır olduklarını belirtti. “Barınma hakkı kutsaldır ve bu hakkın korunması, toplumsal bir sorumluluktur.” diye ekledi.

    Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı