Dijital Dünyada Geçirilen Süreler Artıyor
Türkiye’de bireylerin internet kullanımı günde ortalama 7 saate ulaşırken, sosyal medya üzerinde geçirilen zaman ise artarak 3 saatten fazla oldu. Uzmanlar, bu durumu değerlendirdiğinde, ekran başında geçirilen sürenin dünya genelindeki ortalamaların üzerinde olduğunu vurgularken aileleri dijital bağımlılık hususunda dikkatli olmaları yönünde uyardı.
Dijital Bağımlılığın Tehlikeleri
Akademisyen ve teknoloji uzmanı Ecehan Ersöz, dijital bağımlılığın günümüzde yalnızca bir teknoloji sorunu olmaktan ziyade, davranışsal bir sağlık sorunu haline geldiğinin altını çizdi. “Teknoloji hayatı kolaylaştırıyor, fakat dijital bağımlılık adeta sessiz bir salgın gibi büyüyor. İnternet, yapay zeka, sosyal medya ve çevrim içi oyunlar, günlük yaşantımızın vazgeçilmezleri haline geldi. Ancak bu dijitalleşmenin getirdiği ciddi sorun göz ardı edilemez. Artık sabahlarımız ekran başında başlıyor, gecelerimiz bildirimleri kontrol ederek sona eriyor. ‘Kaçırma korkusu’, insanları her şeyden daha fazla kendi hayatlarını unutmaya itiyor. Bugün geldiğimiz noktada teknoloji, bilgiye erişmekten ziyade, o bilginin içinde kaybolmayı da beraberinde getiriyor. Sosyal medya ve çevrim içi platformlar bireylerin zamanını ve duygusal dinginliğini ele geçiriyor,” ifadelerini kullandı.
Beynin Ödül Sistemi ve Dijital Bağımlılık
Ersöz, bağımlılıkların artık yalnızca maddelerle değil, veri ve dijital alışkanlıklarla da ölçüldüğünü belirterek, “Sosyal medya ve oyunlar, beynin ödül sistemine doğrudan etki eden bir döngü oluşturuyor. Her bildirim bir ödül, her beğeni bir onay; her yeni içerik bir kaçış kapısı haline geliyor. Bu döngüye alışan beyin, gerçek dünyadaki başarıların yerine sanal zaferleri koyuyor. Bir zamanlar çocuklar bisiklet sürmekten mutlu olurken, şimdi bu mutluluk ekranda seviye atlamakla ölçülüyor. Oyun mekanikleri ise gerçek bir ödül sistemi gibi kurgulanıyor, bu da dopamin salınımına neden olarak zaman hissinin kaybolmasına yol açıyor,” diye konuştu.
Yapay Zeka ve Dijital Bağımlılıkla İlişkisi
Dijital bağımlılık, yalnızca sosyal medya ve oyunlarla sınırlı kalmıyor. Yapay zekanın etkisi de bu durumu daha karmaşık hale getiriyor. Dijital bağımlılığın hızla artan türlerinden birinin yapay zeka ile aşırı etkileşim olduğunu belirten Ersöz, “Günümüze geldiğimizde, sabahları ChatGPT’den günlük plan almak isteyenler, Midjourney olmadan tasarım yapmak istemeyenler ve duygusal destek için yapay zeka asistanlarına başvuran kişiler artış gösteriyor. Bu tür etkileşimler, beynin ödül sistemini devreye sokarak bağımlılık potansiyelini artırıyor. Yapay zeka, yalnızca bir üretim aracı olmanın ötesine geçerek karar ortağı ya da duygusal bir destekleyici haline dönüşebiliyor. Bu durum, zihinsel tembellik ve eleştirel düşünme becerilerinde gerilemeye sebep olabiliyor,” dedi.
Dijital Dengeyi Kurmak için Öneriler
Ersöz, çözümün tamamen ekranlardan uzak durmak olmadığını, bilincin açılması ve bir denge kurulması gerektiğini vurgulayarak, “Ailelerin dijital dengeyi sağlamak için çocuklarıyla çatışmadan açık bir iletişim kurmaları gerekiyor. Çocuklarımızın, sanal dünyanın sesine değil, gerçek hayatın sesine kulak vermesi önemlidir. Parmaklarının sanal ortamda değil, gerçek hayatta hareket etmesi sağlanmalıdır. Çünkü insanın elindeki en büyük güç, hâlâ kendi iradesidir,” diyerek sözlerini tamamladı.

