DEM Partisi, Öcalan ile İmralı’da Gerçekleştirdiği Görüşmeyi Açıkladı: Barış ve Demokratik Toplum Vurgusu Öne Çıktı

DEM Partisi, Öcalan ile Görüşmenin Ardından Açıklama Yaptı

Demokrasi ve Eşitlik Partisi, İmralı’da terör örgütü PKK’nın lideri Abdullah Öcalan ile gerçekleştirilen üç saatlik görüşmenin ardından bir basın açıklaması yaptı. Bu görüşmede, Öcalan’ın barış ile demokratik toplum süreci hakkındaki değerlendirmeleri dikkat çekti.

Öcalan’ın Açıklamaları ve Vurguları

Halkların Eşitliği ve Demokrasi Partisi (DEM), dün İmralı’da Abdullah Öcalan ile önemli bir görüşme gerçekleştirdi. Üç saat süren bu buluşmanın ardından DEM heyeti, Öcalan’ın barış ve demokratik toplum sürecine dair önemli ifadeler kullandığını aktardı. Öcalan’ın, demokratik cumhuriyet ve demokratik toplum merkezli bir entegrasyon tercih ettiğinin altını çizdi.

DEM grubunun İmralı’daki görüşme sonrasındaki açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “28 Ağustos 2025 tarihinde İmralı’da Abdullah Öcalan ile üç saat boyunca görüştük. Kendisi oldukça sağlıklı ve moralli görünüyordu. Görüşme esnasında, barış ve demokratik toplum sürecinin gelişimi ve ulaştığı aşamaları kapsamlı bir şekilde değerlendirdi. Yaşadığımız sorunların, özel bir cerrahi müdahale gerektirecek ölçüde bir kangren haline geldiğini, sürecin bu hassasiyetle bugüne taşındığını ifade etti. ‘Amacımız, uzun bir acı sürecinin sona ermesi için elimizden gelen katkıyı sağlamak’ dedi. Demokratik toplumun, barışın ve entegrasyonun bu sürecin temel yapılarından üç önemli unsur olduğunu, bu çerçevede olumlu sonuçlara ulaşmanın mümkün olduğunu belirtti. Bunun için bir dizi adımın ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Öcalan, tercihinin her zaman demokratik cumhuriyet ve demokratik toplum temelli bir entegrasyon olduğunu ifade ederek, bu stratejik yaklaşımın anlaşılması ve sahiplenecek olmasının Türk kamuoyuna önemli kazançlar getireceğini dile getirdi. Bununla birlikte, bu tercihlerin bazı siyaset ve basın çevrelerinde basitleştirilmesi ya da göz ardı edilmesinin sürece zarar vereceği noktasını da vurguladı. Son olarak, halklar arasında kalıcı dostluk ve barış inancını bir kez daha yineledi.”