Osseointegrasyon Yöntemi, Amputasyon Hastalarına Yeni Umut
Amputasyon geçiren bireylerin yaşadığı soket protez sorunlarına çözüm olarak sunulan osseointegrasyon yöntemi, büyük bir umut kaynağı oldu. Medipol Mega Üniversite Hastanesi’nden Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Adnan Kara, bu yenilikçi yaklaşımın Türkiye’de ilk kez kendi kurumlarında uygulandığını ifade etti. Hastaların bu süreçte “Kendi bacaklarımız gibi hissediyoruz” düşüncelerini paylaştığını aktardı.
Geleneksel Protezlerin Olumsuz Etkilerine Alternatif
Klasik soket protezlerin sebep olduğu ağrı, yaralanma ve hareket zorluğuna alternatif bir çözüm sunan osseointegrasyon, amputasyon hastaları için yeni bir yaşam umudu doğuruyor. Prof. Dr. Kara, “Osseointegrasyon yöntemi ile hastalar, sanki kendi bacaklarıyla yürüyor gibi bir deneyim elde ediyor” dedi. Implantın kemiğe yerleştirilmesi sayesinde yüklerin doğrudan kemiğe aktarılması, çok daha doğal ve rahat bir yürüyüş olanağı sağlıyor.
Türkiye’de İlk Uygulama Medipol Hastanesi’nde Gerçekleştiriliyor
Prof. Dr. Kara, osseointegrasyon prosedürünün dünya genelinde yalnızca birkaç merkezde gerçekleştirildiğini belirterek, bu işlemin başarılı bir şekilde yapılabilmesi için ortopedik cerrahın yanı sıra deneyimli fizik tedavi uzmanları, anestezi doktorları ve fizyoterapistlerden oluşan bir ekibin gerekli olduğunu söyledi. Bu multidisipliner yaklaşımın, daha iyi sonuçlar elde edilmesine yardımcı olduğunu ifade etti. Ayrıca, bu yöntemi kimlerin kullanabileceği hakkında bilgi veren Prof. Dr. Kara, özellikle geçmişte soket protez kullanmış ve sorunlar yaşamış, genç ve aktif hastaların bu yöntemden en çok faydalandığını belirtti.
Protezle Bedenin Hissi Daha Yoğun
Osseointegrasyon protezlerinin sağladığı his özellikleri üzerine de değinen Prof. Dr. Kara, “Hastalar, bu yöntemle yalnızca bir yıl içinde yürüttükleri zeminin yapısını (kum, çakıl veya düz zemin) ayırt edebiliyorlar. Hislerin kemiğe iletilmesi, vücudun o bacağı sanki kendi uzvuymuş gibi hissetmesine olanak tanıyor. Bu olumlu his, hastaların yürüyüşlerini ve psikolojik durumlarını büyük ölçüde iyileştiriyor” dedi. Bu protezlerin uygulandığı bölgeler arasında uyluk, kaval kemiği, dizüstü, dizaltı ve üst kol amputasyonları da bulunuyor.
Dayanıklı ve Sürdürülebilir Protezler
Prof. Dr. Kara, bu protezlerin kullanım süresi hakkında bilgi vererek, yalnızca dış parçaların zamanla değiştiğini ve suya dayanıklı modeller sayesinde hastaların denize bile girebileceğini belirtti. “Hayatlarına yeniden dönmeleri mümkün oluyor” diyen Kara, klasik soket protezle hayatı kısıtlanan hastalar için osseointegrasyon yönteminin büyük bir fırsat sunduğunu vurguladı. Başvuran bazı hastaların sadece 10 dakika yürüyebildiğini belirten Kara, artık tekerlekli sandalye kullanımının zorunlu olmadığını ve osseointegrasyon ile hastaların sosyal yaşamlarına ve hayallerine dönebildiklerini sözlerine ekledi.