Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi, Türkmen-Karahöyük Kazılarında Tarih Öncesi Kalıntılarla Tarihi Gün Yüzüne Çıkarıyor

Türkmen-Karahöyük Kazıları, Tarihin Derinliklerini Keşfetmeye Devam Ediyor

Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi’nin yürüttüğü Türkmen-Karahöyük kazıları, arkeoloji dünyasında büyük yankı uyandıran buluntularla sürmekte.

Önemli Arkeolojik Bulguların Ortaya Çıkışı

Doç. Dr. Hüseyin Erpehlivan liderliğinde gerçekleştirilen bu kazılar, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle 2024 yılı itibarıyla başlamış olup, altı yıl süren yüzey araştırmalarının ardından bölgede büyük bir tarihi potansiyel keşfedilmektedir. Bu yıl itibarıyla Hellenistik döneme ait kalemler, ithal parfüm şişeleri, Demir ve Tunç Çağı’na ait hançerler, çeşitli oyuncaklar ve 4 bin yıllık mühürler gün yüzüne çıkarılmıştır. Ayrıca, 3700 yıllık bir maymun kalıntısı ve ev temellerine gömülmüş köpekler, dönemin ritüellerine dair çarpıcı ipuçları ortaya koymaktadır. Anadolu arkeolojisinde oldukça nadir görülen freskli büyük bir odanın da kazılarda bulunması, bu bölgenin önemini artırmaktadır. MÖ 3000-50 yılları arasında yerleşim yeri olarak bilinen Türkmen-Karahöyük’ün, Hititlerin kayıp başkentlerinden biri olabileceği düşünülmektedir. Bu bulgular, bölgenin antik çağda önemli bir ticaret ve kültür merkezi olduğunu da gözler önüne seriyor.

Üniversitenin Bilimsel Katkısı ve Gelecek Projeleri

Rektör Prof. Dr. Zafer Asım Kaplancıklı, kazıların üniversitenin bilimsel katkısıyla devam ettiğini belirterek, “Geçmişin izlerini bilimle aydınlatıyoruz” ifadesini kullandı. Ayrıca, bölge için önümüzdeki 20 yıl süresince bilimsel ve turistik bir yol haritasının da hazırlanmakta olduğu duyuruldu.

Kazılar, Türkmen-Karahöyük’ün tarihine ışık tutmakta ve bu önemli bölgenin turizmine katkı sağlamaktadır. Gelecek dönemde yapılacak çalışmalarla, bölgenin tarihine dair daha pek çok sır açığa çıkması beklenmektedir.