Balkan Göçmenleri Derneği’ndeki 20. Olağan Genel Kurul, tartışmalı seçim iddialarıyla dikkat çekti.

Editör
3 Dakika Okuma
Balkan Göçmenleri Derneği’ndeki 20. Olağan Genel Kurul, tartışmalı seçim iddialarıyla dikkat çekti.
Balkan Göçmenleri Derneği’ndeki 20. Olağan Genel Kurul, tartışmalı seçim iddialarıyla dikkat çekti.

Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği (BAL-GÖÇ)’ün 20. Olağan Genel Kurulu, tartışmalı bir seçim süreci yaşadı. Dernek üyesi Prof. Dr. Fahriye Vatansever Ağca, seçimlerin şaibeli ve organize usulsüzlüklerle yapıldığını öne sürerek yaşananlara tepki göstermek amacıyla adaylıktan çekildi.
Balkan Göçmenleri Kültür ve Yardımlaşma Dayanışma Derneği’nin 20. Olağan Kurulu, bazı üyelerin aidat yatırmalarına rağmen oy kullanmalarının engellendiği iddialarıyla tartışmalı bir şekilde başlamıştı. İlerleyen saatlerde aday olan Prof. Dr. Fahriye Vatansever, mevcut yönetimin hukuksuz davranarak demokratik bir seçim yarışı yürütmediğini belirterek adaylıktan çekildiğini açıkladı. Vatansever, “Bugün, BAL-GÖÇ’ün 20. Olağan Genel Kurulu’nda, dernek tarihinin en şaibeli, en organize ve en açık usulsüzlüklerle yürütülen seçim sürecine tanıklık ettiklerini” ifade etti ve şöyle devam etti:
“21 Aralık’ta yapılan ilk oturumda 2 bin 119 kişi olarak tutanak altına alınan hazirun listesi, 28 Aralık’taki seçim gününde hiçbir şeffaf açıklama yapılmadan 2 bin 500 kişiye çıkarılmıştır. Bu artış hileli ve adaletsizdir. Bu artış, manipülasyonun ve organize müdahalenin açık göstergesidir. Aidatını ödediği halde üyeler hazirun listelerine alınmamıştır. Aidatını ödeyen delegeler keyfi gerekçelerle salona alınmamış; yüzlerce üyemiz yaşlı, kadın, genç demeden yağmur ve soğuk altında saatlerce dışarıda bekletilmiştir. Yaşananlar bir seçim değil, masa başında kurgulanmış bir senaryodur. Ve biz bu senaryonun figüranı olmayı reddettik. Bu hileli düzene ortak olmadık. Bu adaletsizliğe susarak meşruiyet kazandırmadık. Hakkı yok sayanların karşısında durmayı seçtik. İradesi gasp edilenlerin sesi olmayı görev bildik. BAL-GÖÇ, Balkan göçmenlerini temsil etmeyen, Balkanlarla bağı olmayan anlayışlar eliyle yönetilemez. Balkan göçmenlerinin iradesi, bu iradeye ait olmayan yapılar tarafından belirlenemez. BAL-GÖÇ, Balkan göçmenlerindir ve Balkan göçmenlerinin iradesi gasp edilemez. Buna asla müsaade etmeyiz. Bugün yaşanan bu utanç verici tabloyu bizlere dayatmaya çalışanlarla ne yol yürürüz ne de bu anlayışla yan yana dururuz. Çünkü BAL-GÖÇ, masa başı hesapların değil, Balkan göçmenlerinin alın terinin, hafızasının ve onurunun adıdır. BAL-GÖÇ bizim için sadece bir dernek değildir. BAL-GÖÇ, bir davadır, bir kimliktir, bir hafızadır. Kurulan her cümle, verilen her mücadele; göçle yoğrulmuş binlerce insanın emeği, acısı ve onurudur. Bizi susturabileceklerini sananlara sesleniyoruz. Balkan göçmenleri susturulamaz. Mücadelemiz bitmedi. Bugün değilse, yarın yine, yeniden, omuz omuza var olacağız. Çünkü biz yalnızca Balkanlardan göç etmedik; o acıyla, o onurla büyüdük. Ve şimdi, bu çatıdan kimse bizi silemez. Susmayacağız ve BAL-GÖÇ’e yakışan onurumuzla davamıza devam edeceğiz.”

Bu Makaleyi Paylaş