Balıkesir’deki patlayıcı fabrikasındaki trajik patlama ile ilgili iddianame kabul edildi, yöneticilere ağır ceza talep ediliyor.

Balıkesir’de 11 kişinin yaşamını yitirdiği ve 7 kişinin yaralandığı patlayıcı fabrikasında gerçekleşen patlamaya dair iddianame hazırlandı. İddianamede, fabrika yöneticilerine “Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçlamasıyla 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.

Karesi ilçesinin Kavaklı Mahallesi’nde faaliyet gösteren ZSR Patlayıcı AŞ’ye ait olan tesis, 24 Aralık 2024 tarihinde patlama yaşadı. Olay sonrasında başlatılan soruşturmada, şirketin müdür yardımcısı Cem Y. ile patlayıcı mesul müdürü Serkan B. ve iş sağlığı güvenliği müdürü Hulusi Yağız A. tutuklanırken, patlayıcı üretim müdürü Murad B. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Balıkesir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve Balıkesir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan 8 sayfalık iddianamede, sanıklar Cem Y., Serkan B., Murad B. ve Hulusi Yağız A.’nın “Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçlamasıyla 2 ile 15 yıl arasında hapis cezası alması talep ediliyor. Patlama sonrası gerçekleştirilen incelemelerde fabrikanın çatısı ve duvarlarının yıkıldığı, makinelerin tahrip olduğu ve cesetlerin büyük ölçüde bozulduğu ifade edildi.

İl Jandarma Komutanlığı’nın yaptığı araştırmalarda, fabrikanın güvenlik kameralarının olay günü 08.27.41’e kadar kayıt yaptığı, ancak patlama anına dair görüntülere ulaşılamadığı belirtildi. Bu durumun, patlama nedeniyle kamera sisteminin hasar görmesinden kaynaklanabileceği kaydedildi.

Patlama ile ilgili yürütülen teknik analizlerde, patlamanın dış kaynaklı olmadığı, kimyasal maddelerin infilak etmesi ve üretim biriminde istiflenmiş kapsüllerin patlaması sonucu gerçekleştiği saptandı. Bilirkişi raporunda ise patlamanın iki olasılıkla meydana gelebileceği belirtildi. İlk senaryoda, patlama sırasında hayatını kaybeden Selin Karanlıkoğlu’nun kurutma odasında bulduğu bir kabın infilak etmiş olabileceği öne sürüldü. İkinci senaryoda ise lak hazırlama odasında patlayan lak sıvısının, üretim süreci tamamlanan ve paketlenen kapsülleri tetikleyebileceği değerlendirildi.

İddianamede, patlama sırasında hayatını kaybeden kimya mühendisi Özlem Özçakır’ın, depolanan kapsüllerin risk taşıdığına dair uyarısının göz ardı edildiği yer aldı. Tanık ifadeleri, Özçakır’ın amirlerine fazla ürün depolandığını bildirdiğini ancak herhangi bir önlemin alınmadığını ortaya koydu.

Bilirkişi raporunda, Cem Y., Serkan B. ve Murad B.’nin asli kusurlu, Hulusi Yağız A.’nın ise tali kusurlu bulunduğu açıklandı. Şirketin gerekli güvenlik önlemlerini alması halinde patlamanın ya engellenebileceği ya da daha az zararla atlatılabileceği vurgulandı. Sanıkların önümüzdeki günlerde mahkeme önüne çıkması öngörülüyor.