Bahçelievler’de Yıkım Sırasında Bina Çöktü, Vatandaşlar Panik Yaşadı

Bahçelievler’deki Bina Yıkımında Panik Anları

İstanbul’un Bahçelievler ilçesinde meydana gelen olayda, bir binanın yıkımı sırasında 3 kat birden çökerek çevresinde büyük bir panik yaşanmasına neden oldu. Yıkım sırasında otobüs durağında bekleyen vatandaşlar, ansızın meydana gelen gürültüyle korku dolu anlar yaşadı.

Kentsel Dönüşümdeki Riskler

İstanbul’da gerçekleştirilen kentsel dönüşüm projeleri kapsamında, ‘Yarısı Bizden’ kampanyası ile devlet destekleri ile birçok çürük bina yenileniyor. Ancak, yıkım işlemleri sırasında yeterli güvenlik önlemlerinin alınmaması bu süreci tehlikeli hale getiriyor. Sayısız yıkımda ortaya çıkan dağınık yapı parçaları, düzensiz kat molozları ve düşen beton kolonların yarattığı riskler göz önünde bulundurulmalı. Ayrıca, bazı yıkımlar sırasında yan binalarda meydana gelen zararlar ve insan sağlığı göz ardı ediliyor.

Bahçelievler’de gerçekleşen olayda, 6 katlı bir apartmanın yıkımı sırasında, üst katlardan birden üç katın çökmesi sonucu bölgedeki insanlar büyük bir korku yaşadı. Siyavuşpaşa Mahallesi’nde bulunan bina, demir hurdalarına karşılık dönüşüm gerçekleştiren bir müteahhit tarafından bir enkaz firması aracılığıyla yıktırılmaya başladı. Yıkım işlemi en üst kat üzerinden başlatıldı ve bina ikiye ayrılarak ilerletildi. Yıkım ekibi, demirleri almak için hızlı hareket ederken, güçlü darbelerle üç katı bir anda aşağıya indirdi.

Güvenlik Önlemlerinin Yetersizliği

Ancak, bu yıkım sırasında 4-5 metre uzaklıktaki iki bina ve otobüs durağında bekleyen vatandaşlar, çöken binanın gürültüsünden etkilendi. Yıkım sürecinde otobüs durağında insanların bulunması ve yolda trafik akışının devam ediyor olması, durumu daha da tehlikeli kıldı. Ticari işletmelerin açık kalması da bölge esnafının tepkisini çekti. Panik anlarını yaşayan esnaf, “İnsan hayatı burada çok değerlidir; ama burada kimse insanın hayatına veya emeğine değer vermiyor” diyerek durumu eleştirdi.

Ayrıca, yıkımlar sırasında belediyeden herhangi bir fen memurunun bulunmaması da dikkat çekti. Bu durum, yıkım sürecinin güvenli bir şekilde ilerlemesini sağlamada önemli bir eksiklik olarak öne çıkıyor.