Bahar Mevsimi Görme Kusurlarının Tedavisi İçin İdeal Zamandır

Doç. Dr. Sinan Bilgin, Medicana Sağlık Grubu’ndan bahar aylarının miyopi, hipermetropi ve astigmatizma gibi göz hastalıklarının lazerle tedavisi için uygun olduğunu belirtti. Excimer lazer teknolojisi ile yapılan tedavi, görme sorunlarını gidermede etkili ve göz hareketlerini izleyen sistemlerle destekleniyor.

Doç. Dr. Sinan Bilgin, Medicana Sağlık Grubu'ndan bahar aylarının miyopi,

Yaz döneminde özellikle tatil esnasında yüzme, güneş gözlüğü kullanımı ve su altı aktiviteleri sırasında sorun yaratabilen miyopi, hipermetropi ve astigmatizma gibi göz bozuklukları, günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir. İlkbahar mevsimi, bu tür göz kusurlarından kurtulmak için en uygun zamanlardan biri olarak değerlendiriliyor. Medicana Sağlık Grubu Göz Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Sinan Bilgin, lazer ile tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.

Son yıllarda göz bozukluklarının tedavisinde yaygın bir şekilde lazer cerrahisi tercih ediliyor. No Touch (T-PRK), LASIK ve SMILE gibi lazer refraktif cerrahi metotları, miyopi, hipermetropi ve astigmatizma gibi görme kusurlarını düzeltmeye yönelik olarak kornea dokusunu yeniden şekillendiren excimer lazer teknolojisi ile hayata geçiriliyor. Medicana International İzmir Hastanesi Göz Hastalıkları Bölümü’nden Doç. Dr. Bilgin, bahar aylarının göz hastalıklarının tedavi edilmesi için elverişli bir dönem olduğunu belirterek, “Excimer lazer teknolojisi, göz cerrahisi alanında devrim niteliği taşıyor. Bu lazer sistemleri, sağlıklı kornea dokusuna zarar vermeden mikroskobik miktarda doku çıkarabilme yeteneğine sahiptir. Böylece, gözlük takmayı gerektiren bozukluklar kolaylıkla tedavi edilir ve yaz aylarında su sporları gibi aktivitelerde görüş sorunu yaşanmaz” şeklinde konuştu.

Excimer lazerin işleyişini açıklayan Doç. Dr. Sinan Bilgin, “Bu lazer, kornea dokusunu hassas bir biçimde çıkarmak için belirli bir dalga boyundaki ultraviyole ışığı kullanır. Yüksek enerjili ışık darbeleri korneaya sınırlı bir derinlikte etki ederek, bir defada 0,25 mikron kadar az doku eksiltebilir. Lazer sistemi, hastanın göz kusurunu düzeltmek amacıyla bilgisayar sayesinde programlanır ve cerrah olarak bizler, hastanın ihtiyaçlarına göre uygun yöntemi belirliyoruz” ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Bilgin, göz izleme sistemlerinin tedavi sürecine katkı sağladığını da vurgulayarak, “Modern excimer lazerlerin çoğu, hasta gözünü izleyen ve lazer ışınını sürekli hedefte tutan otomatik takip sistemlerine sahiptir. Bu sayede hastanın gözü hareket etse bile lazer cihazı doğru pozisyona odaklanmaya devam edebilir. Gerekirse işlem kısa bir süreliğine durdurulabilir ve göz yeni pozisyona ayarlanabilir” dedi.

Göz bebeği boyutunun öneminine değinen Doç. Dr. Bilgin, “Yapılan araştırmalar, göz bebeği genişliğinin lazer tedavi sonuçlarını etkileyebileceğini ortaya koyuyor. Özellikle karanlık ortamlarda göz bebeği lazer tedavi alanından büyük olduğunda, işlem sonrası gece görüşünde sorunlar yaşanabilir. Bu yüzden lazer tedavisinin planlanmasında göz bebeği boyutu dikkate alınmalıdır” ifadelerini kullandı. Ayrıca, tedavi süresinin hastanın gözündeki kusurun derecesine bağlı olarak 20 ila 60 saniye arasında değiştiğini belirtti.

‘No Touch’ yöntemiyle ilgili olarak, Doç. Dr. Sinan Bilgin, “No Touch, ya da T-PRK olarak bilinen yöntem, cerrahi bir işlem gerektirmemesi ile dikkat çekiyor. Lazer işlemi öncesinde hastanın en iyi gördüğü göz numarası tespit ediliyor. Bununla beraber kornea kalınlığı, keratokonus varlığı, gözyaşı seviyesi, tedavi edilecek bölgenin topografik analizi ve göz bebeğinin ışık altında ve karanlıkta büyümesi gibi pek çok faktör detaylı inceleniyor. Bu veriler ışığında tedavi süreci ve sonrası ile ilgili bilgilendirme yapılıyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.