Ayhan Ogan: “FETÖ’nün Türkiye’ye Karşı Saldırısı Mümkün Değil”

Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Ogan, Türkiye’nin 15 Temmuz sonrası yapısal değişiklikler geçirdiğini belirterek, FETÖ’nün yeniden etkili olmasının mümkün olmadığını vurguladı. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir dönem daha ihtiyaç olduğunu ifade etti.

Bu haberin fotoğrafı yok

Sivil Dayanışma Platformu’ndan Önemli Açıklamalar

Sivil Dayanışma Platformu (SDP) Başkanı ve Cumhurbaşkanı Danışmanı Ayhan Ogan, “FETÖ’nün saldırı pozisyonuna geçebilmesi veya Türkiye’yi komple etkileyecek bir imkân yakalaması mümkün değil” dedi.

15 Temmuz Sonrası Yeni Yapılanma

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 15 Temmuz 2016 sonrasında yeni bir yapılanmaya girdiğini belirten Ogan, “Sayın Cumhurbaşkanı, daha halkı sokağa davet etmeden önce, kimsenin konu hakkında bilgisi olmadığı hâlde sağduyusuyla, ferasetiyle, basiretiyle tankların önüne çıkıp iradesine sahip çıktı. Bu çok önemlidir. O gün bu millet, emperyalizmin son ve en büyük saldırısını sokakta boğdu ve devletine sahip çıktı; vatanına, bayrağına sahip çıktı. 2016 15 Temmuz sonrasında Türkiye Cumhuriyeti Devleti, 2 bin yıllık kadim geleneği ve aklıyla çok değişik bir yapılanmaya girdi ve o yapılanma çerçevesinde kendisini güncelledi. Devlet içerisindeki odakları temizledi, gayri milli unsurları temizledi. Kendi çerçeveleri içerisinde yapılarını korumaya çalışıyorlar. Bir saldırı pozisyonuna geçebilmeleri veya Türkiye’yi komple etkileyecek bir imkân yakalamaları mümkün değil. Dışarıda da mümkün değil” diyerek Türkiye’nin gücünü vurguladı.

Büyük Ortadoğu Projesi Sona Erdi

Ogan, 2013 yılında Türkiye’nin bekasının dağıtılmak istendiğini ve 12 yıldır bununla mücadele ettiklerini ifade ederek, “Bakın, 2013’ten beri bize örtülü ambargo uygulanıyor. Beka meselesi işte budur. Hem askerî teknoloji açısından örtülü bir ambargo uygulanıyor, hem finans açısından örtülü bir ambargo uygulanıyor. 2013’te Mayıs ayında Obama ile Sayın Cumhurbaşkanı’nın bir yuvarlak masada görüşmesi vardır. Orada Türkiye’ye teklif edilen şey, Türkiye’nin bekasını dağıtmaktı ve Türkiye bunu kabul etmedi. O gün bugündür, 12 yıldır bunun mücadelesini veriyoruz. Burada konu, Türkiye’nin bölünmesiydi. Büyük Ortadoğu Projesi çoktan sona erdi. Zaten onu yürürlükten kaldırdılar. Şimdi geldiğimiz noktada Irak değişti, Suriye değişti, Türkiye değişti, İran değişti, Avrupa değişti, Amerika değişti. Şimdi bu değişim karşısında terör örgütü ‘Ben ayakta kalacağım’ diyebilir mi?” ifadelerini kullandı.

İstanbul Merkezli Siyaset ve Yerel Yönetim Reformu

İstanbul merkezli kurulan finansman ile Türkiye siyasetinin dizayn edilmeye çalışıldığını aktaran Ogan, “İşin özüne baktığınız zaman, İstanbul merkezli bir organizasyon kurulmuş. Burada, bir finansman – kamu parasının siyasi hedefler için harcanması amacıyla – oluşturma çabası görülüyor. Burası bir hukuk devleti. Şimdi vatandaşın birisi çıkmış, ‘Ben İmamoğlunu tanıyorum, bunun diploması sahte, sahte aldı’ diyor. Çocuğu daha sonra ölümle tehdit ettiler. Sonra bu çocuk gidiyor, savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. Şimdi esas itibarıyla bu, yerel yönetimler işleyişinde sıkıntı var. Sayın Cumhurbaşkanımız ifade etti bunu geçenlerde. Yani burada işi düzeltmek için yerel yönetimler reformuna ihtiyaç var. Çünkü belediye başkanlığı bir iç iktidar oluşturma çabasına dönüşüyor. ‘Ben seçildim kardeşim, siz kimsiniz?’ havasına giriyor. Belediye başkanının, informal bir takım para hareketlerini yönettiği görülüyor, duyuluyor. Şimdi bunlar yeniden gözden geçirilip yerel yönetimler reformuna ihtiyaç duyulduğu muhakkak” dedi.

Tecrübeli Bir Lider İhtiyacı

Ogan, sistemlerin tamamlanması için zamana ihtiyaç olduğunu ve bunu da yönetebilecek tecrübeli bir lidere ihtiyaç duyulduğunu belirterek, “Bizim F-16’mız var ama F-35 uçaklarıyla kıyasladığın zaman 2,5 F-16 ve 1 tane F-35 savaş uçağı ediyor. Hem daha uzaktan görüyor, hem daha uzaktan vuruyor, daha fazla bomba taşıyor ve bizim hava savunma sistemimiz daha tamamlanmış değil. O yüzden bizim 8-10 yıla ihtiyacımız var. Bunu da yönetebilecek tecrübeli ve kudretli bir lidere ihtiyacımız var. Cumhurbaşkanımızın o bakımdan 1 dönem daha mutlaka Türkiye’nin ve bölgenin ihtiyacı var. Cumhurbaşkanımızın yeniden aday olması için anayasal düzenlemeye gerek yok. Seçime yakın zaman kala seçimlerin yenilenmesi kararını alırsa Sayın Cumhurbaşkanı, ihtiyari adaylık yapabilme şansı doğuyor” ifadelerini kullandı.

Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı