Afyonkarahisar’daki ‘Askeri Baba’ Türbesi, 63 Yıldır Yol Ortasında Güvende Kalıyor

Afyonkarahisar’daki ‘Askeri Baba’ Türbesi: Sıra Dışı Bir Tarih

Afyonkarahisar’da yaklaşık 63 yıldır yol ortasında bulunan ‘Askeri Baba’ isimli türbe, şair ve filozof Gülaboğlu Muhammed Askeri’ye aittir. Bu türbe, konumuna rağmen herhangi bir trafik kazası olmamasıyla da dikkat çekiyor.

Tarihsel Geçmişi ile Gülaboğlu Muhammed Askeri

Aslen Kütahyalı olan Gülaboğlu Muhammed Askeri, 17. yüzyılda Afyonkarahisar’a müderris olarak gelmiştir. Bu dönemde Afyonkarahisar, kültürel açıdan önemli bir yere sahipti ve Muhammed Askeri, bugünkü sağlık ocağının yerinde bulunan Hisarardı Medresesi’nde müderrislik yapan saygın bir hoca ve şair olarak bilinmektedir. Uzun yıllar Halveti tarikatının şeyhi olarak da görev yapmış, mutasavvıf bir divan şairi olmuştur. 4000 beyitten oluşan divanında aruz ve hece ölçüleriyle dini ve ahlaki temaları işlemiştir. Kendi eserinde ayetlerden ve hadislerden yararlanarak 280’e yakın beyitte 59 ayete yer vermiştir. Gülaboğlu Muhammed Askeri’ye ait divanın kopyaları, Afyonkarahisar, Konya ve İstanbul Üniversitesi kütüphanesinde bulunmaktadır. Vefatından sonra, hayranları tarafından türbesinin bulunduğu yere gömüldüğüne inanılmaktadır.

Trafik Güvenliği ve Türbenin Konumu

1978 yılında Hisarardı Medresesi’nin bakımsızlıktan harabe hale gelmesinin ardından burada bir sağlık ocağı inşa edilmiştir. 1960’lı yıllarda belediye tarafından gerçekleştirilen kamulaştırma işlemleri, alanı imara açarak günümüzdeki mahalleye dönüştürmüştür. Ancak, kutsal sayıldığı düşüncesiyle türbe, bulunduğu konumdan ayrılmamıştır. Göksu Caddesi üzerinde yer alan türbe, çift yönlü yolun ortasında bulunmakta ve bu nedenle yol, bir noktadan sonra tek şeride düşmektedir. Ancak, bu durumun yanı sıra, türbenin çevresinde hiç kaza yaşanmaması dikkat çekici bir özellik olarak gözler önüne serilmektedir.

Mahalle sakinlerinden Ahmet Kaya (66) ise türbenin uzun yıllardır aynı yerde bulunduğunu, çevresinde kaza ya da olumsuz bir olay yaşanmadığını belirtiyor. Bu durum, türbenin ve çevresinin manevi bir koruma altında olduğuna dair inancın bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.