Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Doç. Dr. İlyas Kayaokay, Türk Edebiyatının Kayıp Eserlerini Yeniden Keşfediyor

    Doç. Dr. İlyas Kayaokay, Türk edebiyatına katkı sağlayan kayıp eserleri gün yüzüne çıkarıyor. 31 yaşındaki akademisyen, koleksiyonundaki el yazmalarıyla Pir Sultan Abdal ve Yeminî gibi şairlerin daha önce yayımlanmamış eserlerini akademik yayınlarla tanıtmaktadır.

    Doç. Dr. İlyas Kayaokay, Türk edebiyatına katkı sağlayan kayıp eserleri

    Türk Edebiyatında Kayıp Eserler Yeniden Keşfediliyor

    Türk edebiyatında iz bırakan önemli yazarların kayıp eserleri, Doç. Dr. İlyas Kayaokay’ın titiz çalışmaları sayesinde yeniden gün ışığına çıkıyor.

    Munzur Üniversitesi TÖMER Müdürü ve Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. İlyas Kayaokay, kısa sürede akademik dünyada adından söz ettirerek 31 yaşında doçent unvanını almaya hak kazandı. Hem akademik deneyimleriyle hem de değerli el yazması koleksiyonuyla tanınan Kayaokay, 15 kitap ve 140’tan fazla akademik makale yazarak önemli bir katkı sağlamış durumda. Osmanlı dönemine ait eserleri sahaf, müzayede ve koleksiyonlar aracılığıyla toplamaya devam etmekte olan Kayaokay, el yazmalarından oluşan geniş bir arşive sahip. Arşivinde bulunan eserler arasında 200 yıllık altın varaklı ve tezhipli Kur’an nüshası, şair divanları, cönkler ve mecmualar gibi birçok tarihi eser yer alıyor. Kayaokay, bu değerli yazmaları akademik yayınlarla edebiyat dünyasına kazandırmaya kararlıdır.

    Kayıp Eserlerdeki Yenilikler

    Koleksiyonundaki eserlerle ilgili görüşlerini paylaşan Doç. Dr. Kayaokay, Yazma Eserler Kurumu veri tabanında günümüzde kayıtlı yaklaşık 640 bin yazma ve matbu eserin bulunduğunu belirtti. Kayıt dışı eserlerle birlikte bu sayının 3 milyonun üzerinde olduğunu düşündüğünü ifade eden Kayaokay, “Yaklaşık 8 yıldır, kütüphanelere henüz ulaşmamış yazmalar üzerine çalışmalarımı yoğunlaştırdım. Nereden bulduğuma gelince, sahaflardan, müzayedelerden ve köylerden eski eserler temin ediyorum. Her zaman her eseri alamasam da, nadir bulunan ünik nüshalara yönelmeye çalışıyorum” dedi. Kendi kütüphanesinde yer alan kırk kadar ünik yazmanın arasında, literatürde kayıp kabul edilen eserlerin de bulunduğuna dikkat çekti. Bu eserlerin büyük bir kısmını ise bilimsel çalışmalarda yayımlamış durumda.

    Öne Çıkan Eserler

    Kayaokay, pir Sultan Abdal ve Yeminî’ye ait daha önce hiç yayınlanmamış eserlere de ulaştığını belirterek, “Yeni aldığım bir Alevî-Bektaşî cönkünde, Pir Sultan Abdal’ın daha önce bilinmeyen bir şiirine rastladım. Bu eser, H.1230/M.1814-15 tarihli, 18 sayfalık bir cönk içerisinde yer alıyor ve devriyye türündeki beş bentten oluşuyor. Yeminî’nin bilinmeyen bir gazeli de bu eserde bulunmakta, daha önce tespit edebildiğim şiirlerini ise ilk kez toplu bir şekilde yayımlıyoruz” şeklinde ifadelerde bulundu. Ayrıca, Tevfik Fikret’in daha önce kayıp sayılan bir şiirini de keşfettiğini söyledi. Bu şiir, Servet-i Fünûn döneminin önemli isimlerinden Ahmed Şuayb anısına yazılmış bir mersiye olarak öne çıkıyor.

    Millî Hazinemiz: Yazma Eserler

    Doç. Dr. Kayaokay, “Yeni bulduğumuz mecmuada Aziz Mahmud Hüdayî’nin daha önce yayımlanmamış şiirleri de mevcut. Yakın zamanda bu eserleri ilim dünyasına kazandırmayı amaçlıyoruz. Ülkemizdeki yazma eserler, bizim milli hazinemizdir; bu değerleri koruyup yaşatmak ve yurtdışına kaçırılmalarını önlemek ise bizler için bir vatani görevdir” şeklinde sonlandırdı.