Düzce Üniversitesi’nden Dr. Dilek Akıncı: Kuduz, Sinir Sistemini Etkileyen Ölümcül Bir Hastalıktır

DÜZCE (İHA) – Dr. Dilek Akıncı, Dünya Kuduz Günü kapsamında önemli bilgiler paylaşarak, kuduzun dünyada en yüksek ölüm oranına sahip sinir sistemi hastalığı olduğunu belirtti ve her yıl yaklaşık 59 bin insanın bu hastalıktan hayatını kaybettiğini ifade etti.

Kuduz Nedir ve Nasıl Bulaşır?

Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı’nda Dr. Öğretim Üyesi olan Dilek Akıncı, “Dünya Kuduz Günü” dolayısıyla yaptığı açıklamada kuduz hastalığını şu şekilde tarif etti: “Kuduz, genellikle kedi ve köpek gibi hayvanların ısırıkları veya tırmalamaları yoluyla bulaşarak insana beyinde iltihap yapma yeteneğine sahip, son derece ölümcül bir virüs kaynaklı hastalıktır.”

Kuduzun Bulaşma Mekanizması

Akıncı, kuduz virüsünün en çok enfekte hayvanların (sığır, keçi, koyun, at gibi evcil hayvanlar ve yarasa, tilki, çakal gibi bazı yabani hayvanlar) ısırmasından veya tırmalamasından kaynaklandığını vurguladı. Ayrıca, virüsün salyasıyla açık yaralar veya mukozalarla direkt temasta bulunmasının da kuduz riskini artırdığını ifade etti. Hastalığın ilerlemesi durumunda, virüs sinir sistemi vasıtasıyla beyine ulaşıyor ve burada ciddi enfeksiyonlara (ensefalit) neden olabiliyor. Dr. Akıncı, hastalık belirtilerinin belirmesi durumunda ölüm oranının neredeyse yüzde 100 olduğunu ekledi.

Kuduzdan Korunmanın Yolları

Hızla tedavi edilmesi gereken kuduzun, zaman kaybedilmeden aşılama ve immün globulin uygulamalarıyla önlenebileceğine dikkat çeken Akıncı, “Belirtiler başlamadan müdahale yapılması hayati önem taşır. Aksi takdirde, dikkatli olmaya rağmen hastalığın günümüzde etkin bir tedavisi yoktur. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre, kuduz her yıl çoğunluğu Afrika ve Asya’da olmak üzere 59 bin insanın hayatını kaybetmesine sebep olmaktadır” dedi.

Kuduz Belirtileri

Kuduz hastalığının ilk aşamasında görülen ateş, halsizlik ve baş ağrısı gibi grip benzeri hafif semptomların ardından ısırılan bölgelerde meydana gelen uyuşma ve yanma hissinin önemine değinen Dr. Akıncı, “Özellikle bu hisler, yüz ve boyun bölgesine yayılabiliyor. Kuduzun diğer beyin enfeksiyonları arasında en belirgin farkı bu semptomlardır. Devamında ise aşırı huzursuzluk ve ani davranış değişiklikleri yaşanır; su içememe (hidrofobi), yutma zorluğu, ışık ve sese aşırı hassasiyet gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Hastalığın son aşaması ise koma ve ölümle sonuçlanabilir” şeklinde bilgi verdi.

Evcil Hayvan Sahipleri Dikkatli Olmalı

Evcil hayvan besleyenlerin, hayvanlarına mutlaka kuduz aşılarının yapılması gerektiğini hatırlatan Dr. Akıncı, bu hayvanların aşılı olana kadar vahşi bölgelerde gezdirilmemesini tavsiye etti.

Riskli Temas Durumunda Ne Yapılmalı?

Riskli bir temasın söz konusu olması durumunda, zaman kaybetmeden uygulanacak ilk yardımın kritik önemi olduğunu belirten Dr. Akıncı, “Bulaştırma olasılığı bulunan hayvanın ısırması ya da tırmalamasından sonra yapılacak ilk şey yara bakımını gerçekleştirmektir. Yara bol su ve sıvı sabunla yıkanmalı, ardından antiseptik kullanılmalıdır. Yara temizliğinden hemen sonra bir sağlık kuruluşuna başvurmak şarttır. Ayrıca, hayvanın aşı durumu mutlaka kontrol edilmeli ve sağlık kuruluşunda hekimlere gösterilmelidir. Hayvan, mümkünse gözlem altına alınmalıdır” uyarısında bulundu.

Dr. Akıncı, kuduzun önlenebilir bir hastalık olduğunu, ancak kuluçka süresinin belirsiz olabileceğini belirterek, risk durumlarında acil müdahalelerin yapılmasının kritik olduğunu vurguladı. “Özetle, kuduz belirtileri ortaya çıkmadan edinilecek önlemler, sağlık açısından hayati öneme sahiptir. Bu yüzden, ilk temas sonrasında hızlı ve etkili müdahale hayati kurtarabilir” ifadeleriyle açıklamalarını sonlandırdı.