Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Gündüz Ailesinin Kayıp İkizleri İçin Yıllara Yayılmış Arayış: “Annemi Her Görüşümde Kardeşlerim Aklımda”

    Hediye Gündüz, hastanede ikiz bebek dünyaya getirdikten sonra yaşamını yitirirken, ailesi çocukları hakkında hiçbir bilgi almadan hastaneden ayrıldı. Oğul Abdurrahman Gündüz, aile olarak yaşadıkları belirsizliğin ve soru işaretlerinin aydınlatılmasını istediklerini belirtti.

    Hediye Gündüz, hastanede ikiz bebek dünyaya getirdikten sonra yaşamını yitirirken,

    İkiz Bebekleriyle Hastaneye Yatan Gündüz’ün Ailesi, Kayıp Kardeşleri İçin Arayışta

    Gündüz, hastanede 8 gün geçirdi ve burada ikiz çocuklarını dünyaya getirdi. Ancak, bu süreçte yaşananlar aile için bir kabusa dönüştü. Gündüz’ün oda arkadaşı, durumun ciddiyetini kavrayarak anne ve babasına, evlatları ve torunlarının hayatını kaybettiğini bildirdi. Aile, Gündüz’ün cenazesi için hastaneye gelirken, bir yandan kızlarının bulundukları katı keşfetti.

    Gündüz ailesinin durumu içler acısı; okuma yazma bilmeyen bir aile olmaları nedeniyle hastanede yaşananlardan habersiz şekilde hastaneden ayrıldılar ve yeni doğan bebeklerinin durumuna dair hiç bir bilgi edinmeden çıktılar. Uzun yıllar süren araştırmalara rağmen Gündüz’ün ailesi, kızlarına ve kardeşlerine ulaşmayı başaramadı.

    Bir Çocukluk Hatırası: “Kızlarımızı niye getirmedik?”

    Hediye Gündüz’ün oğlu Abdurrahman Gündüz, o dönemde 7 veya 8 yaşında olduğunu ve kardeşlerinin de çok küçük olduğunu aktardı. “Annem o dönemde hastalandı, babam 70 yaşında ve maddi durumumuz son derece kötüydü. Annemin hastanede 7-8 gün kaldığını biliyoruz.” diyen Gündüz, o süreçte komşularının yardımda bulunduğunu ve sadece bu şansla tedavi olabildiklerini belirtti. Ailenin eve dönmesinin ardından, herkes “Çocukları niye getirmedik?” sorusunu sordu fakat bu durum sonuçsuz kaldı.

    Gündüz, annesinin yatış yaptığı odaya gelindiğinde, kadın odanın başka birinin acısı ile bırakıldığını fark ettiklerini ve bu durumun kendilerine çok tuhaf geldiğini ifade etti. “Baba ve anneannem, hastaneden ayrıldıklarında kimse onlara çocuklarının sağlığı hakkında bir şey söylemedi.” dedi.

    Geçmişin Gölgeleri: Rüya ve Tanımadık Bir Ziyaretçi

    Aradan yıllar geçtikten sonra, Gündüz bazı olağanüstü olayların yaşandığını hatırlıyor. Tanımadıkları bir kişinin, “babamı rüyasında gördüğünü” söyleyerek köylerine geldiğini aktaran Gündüz, bu şahsın “Hacı Şükrü kimdir?” diye sorduğunu belirtti. “Bunu duyduğumda hem şaşırmış hem de umutlanmıştım. O dönem bize bir keçi hediye etti ve bu durum bana çok anlamlı geldi.” diye ekledi.

    Bir Kayıp Arayışı: Hukuki Süreç ve Umutlar

    Gündüz, kardeşlerinin doğum tarihini öğrenme çabasının yaklaşık 10 yıl önce başladığını savundu. Diyarbakır’daki hastaneye başvurarak ellerindeki bilgileri sunduğunu ifade eden Gündüz, “Bilmiyoruz, çocuklar ölmüş olabilir veya bir kuruma verilmiş olabilir.” dedi. Geçmişin sırları aydınlatılmayı bekliyor. Gündüz, mahkemeye savcılığa başvuruda bulunması için yönlendirildi fakat zaman aşımına uğramış olduğu gerekçesiyle bir sonuç elde edemedi. “Bu sürecin sonuçlanmasını ve sorularımızın yanıt bulmasını istiyoruz.” diyerek sesini duyurmaya çabalıyor.