İzmir’deki Balçova Polis Merkezi’ne Saldırı: 2 Polis Şehit, 10 Şüpheli Adliyeye Sevk Edildi

İzmir’deki Silahlı Saldırıda 2 Polis Şehit Oldu

İzmir’in Balçova ilçesinde, emniyet güçlerinin hedef alındığı silahlı bir saldırı sonucunda 2 polis memuru hayatını kaybetti, 2 polis ile birlikte 3 kişi yaralandı. Saldırının ardından gerçekleştirilen operasyonlarda, saldırganın anne ve babasının da aralarında bulunduğu 10 şüpheli adliyeye sevk edildi.

Saldırgan Önceden Keşif Yapmış

Saldırının planlayıcısı olan 16 yaşındaki E.B.’nin, okulların açıldığı günün özel bir tim seçildiği belirtildi. Saldırganın, daha önce gece kulüpleri ve kalabalık mekanlarda keşifler yaptığı, ayrıca terör örgütü DEAŞ’ın propaganda içeriklerini izleyerek bu ideolojiye sempati duyduğu öğrenildi.

Olay Anı ve Sonrası

8 Eylül Pazartesi sabahı saat 08.30 sıralarında meydana gelen saldırı, Balçova’daki Salih İşgören Polis Merkezi’ne yönelik gerçekleştirildi. E.B., pompalı tüfekle ateş açtıktan sonra kaçmaya çalıştı. Nöbet kulübesinde bulunan Hasan Akın, Murat Dağlı ve Ömer Amilağ yaralanırken, aynı sokakta kadrolu çalışan Polis Başmüfettişi Muhsin Aydemir de olaya müdahale etmek için aşağı indi. Kısa sürede yakalanan E.B., polis ile girdiği çatışmada bacaklarından vurularak etkisiz hale getirildi.

Yaralı polisler ve diğer vatandaşlar için olay yerine çok sayıda sağlık ekibi yönlendirildi, ancak ne yazık ki polis memurları Hasan Akın ve Muhsin Aydemir’in şehit olduğu belirlendi. Yaralılar hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı.

Soruşturma Başlatıldı

Olayın ardından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, olayı araştırmak üzere bir soruşturma başlattı. Terörle Mücadele (TEM) ekipleri, saldırgan ile irtibatlı olduğu düşünülen 27 kişiyi gözaltına alırken, 16 şüpheli adliyeye sevk edildi. Ancak savcılık sorgusu sonrası serbest bırakıldıkları öğrenildi. E.B.’nin hastanede tedavi süreci devam ederken, gözaltına alınan diğer şüphelilerin uluslararası bağlantıları ve terör örgütü ile olan ilişkileri araştırılmakta.

Fiziksel Bağlantıları Olmadığı Öğrenildi

E.B.’nin terör örgütü DEAŞ’a olan sempatisinin yanı sıra, yapılan incelemelerde saldırıyı planlamak amacıyla izlediği videolar ve sosyal medya paylaşımlarına da ulaşılmıştır. E.B.’nin akran zorbalığına maruz kaldığı ve bu sebeple saldırı gününü özel olarak seçtiği, arkadaşlarına “Ben 16 yaşımı göremeyeceğim” dediği bilgisi edinildi.

Saldırganın ailesinin durumu ile ilgili verilere göre, babası N.B.’nin av merakı olduğu ve ruhsatlı iki tüfeği bulunduğu tespit edilirken, E.B.’nin ailesinin son dönemde ortaya çıkan olumsuz durumları fark ettiği ancak resmi mercilere başvurmadığı ifade edildi. E.B.’nin hastanede tedavisi sürerken, 2 yaşındaki küçük kız kardeşi devlet korumasına alındı.