Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    12 Eylül 1980 Darbesinin Mağdurları: Unutulmaz İşkenceler ve Anılar

    12 Eylül 1980 darbesinin mağdurları, 45 yıl sonrasında hapishanelerdeki işkenceleri unutamadıklarını dile getirdi. Hakverdi Satılmış, Mamak Cezaevi’nde 36 gün işkence gördüğünü anlatırken, Cevdet Karabıyık ise “C5” işkencehanesinde sekiz gün süren zalimlik yaşadı. Nevzat Bor, bu dönemde sürekli dayak yediklerini vurguladı. Merve Bayıksel, Ulucanlar Cezaevi’nin, tarihsel bir hafıza mekanı olarak işlevini sürdürdüğünü belirtti.

    12 Eylül 1980 darbesinin mağdurları, 45 yıl sonrasında hapishanelerdeki işkenceleri

    12 Eylül 1980 Darbesi Mağdurlarından Unutulmaz Anılar

    12 Eylül 1980 tarihinde gerçekleşen darbe, üzerinden tam 45 yıl geçmesine rağmen, bu süreçte zorlu hayat mücadelesi veren mahkumların hatıralarını unutturmadı. İnsanlık dışı muamelelerle karşılaşan eski mahkumlar, yaşadıkları dehşet verici anıları gözler önüne serdi.

    İşkenceler ve Unutulmaz Anılar

    Hapisteki deneyimlerini paylaşan 12 Eylül kurbanları, yaşadıkları acıyı tarif edip, bu acı dolu günleri asla unutmadıklarını ifade ettiler. Hapishanelerde, sadece mahkumların değil ailelerinin de acı çektiği; özel işkence odalarının bulunduğu, Kur’an-ı Kerim‘lerin yırtıldığı günler yaşandı. İhlas Haber Ajansı (İHA) ile görüşen Hakverdi Satılmış, sessiz birinin yanına yaklaşmasıyla dahi irkildiğini belirtirken, Cevdet Karabıyık ise “C5” adı verilen işkence odasında geçirdiği 8 günü aktardı. Nevzat Bor, suçsuz yere idam edilen Mustafa Pehlivanoğlu’na özellikle bir düşmanlık duyulduğunu ve bunun sonucunda daha fazla işkenceye maruz kaldıklarını dile getirdi.

    İşkence ve Zulüm Hikayeleri

    Hakverdi Satılmış, 1978 yılının Nisan ayında yalnızca 15 yaşında Ulucanlar Cezaevi’ne gönderildiğini belirtti. Darbenin ardından Mamak Cezaevi’ni deneyimleyerek, burada C5 adı verilen işkencehaneye alındıklarını dile getiren Satılmış, burada yaşanan zulmün derin izler bıraktığını anlattı. “36 gün süresince işkenceye maruz kaldık. Anneme yaptıkları işkenceler bizim için dayanılmazdı” dedi.

    Hayatta Kalma Mücadelesi

    Mamak Cezaevi’nde kalırken kurulan şartların oldukça acımasız olduğunu kaydeden Satılmış, “Namaz kılmak ve oruç tutmak yasaktı. Kur’an-ı Kerim’leri yırtarak yapılan bu işkenceleri yaşayabilmek için çetin bir mücadele verdik” dedi. Kendisiyle birlikte 16 gün boyunca hayvan kafeslerinde tutulduğunu hatırlatan Satılmış, cezaevinde her görüşme sırasında dayanılmaz fiziksel ve psikolojik acılar yaşadıklarını ifade etti.

    Askerlerin Şiddeti ve Zorbalığı

    Cevdet Karabıyık’ın da gözaltına alındığında yaşadığı işkenceler oldukça çarpıcı. 22:00 sularında zorla dışarı çıkarıldığını söyleyen Karabıyık, coplarla eziyet edildiğini, yaşadığı sürecin her anının acıyla dolu olduğunu ifade etti. “Baldırlarıma copla vurulurken, donmak üzere olan ellerimin acısını nasıl bastıracağımı bilemez hale geldim” dedi.

    Cinayet ve İnfazlar

    Nevzat Bor ise C5’teki özel işkence süreçlerini ve askerlerin yaptığı eziyetleri anlatarak, o günlerde yaşam mücadelesinin nasıl verdiğini aktardı. 12 Eylül sonrası işkencelerin hala hatırlandığına dikkat çeken Bor, Mamak Cezaevi’nin akıllarda unutulmaz bir yer edindiğini vurguladı. Bor, “Mustafa Pehlivanoğlu ve İsa Armağan’ın kaçışı başlı başına bir travmaydı; bizlere bunun bedelini ödettiler” diye konuştu.

    Unutulmaması Gereken Bir Tarih

    Merve Bayıksel ise, Ulucanlar Cezaevi’nin Türkiye siyasi tarihinde önemli bir hatıra olarak yıkılmaz bir yer tuttuğunu belirterek, “12 Eylül 1980 dönemi insanların hafızasında yer edinmeye devam ediyor. Bu nedenle burası toplumsal bellek ve vicdan alanı olarak önem arz ediyor” dedi. 45 yıl geçmesine rağmen, ulusal hafızanın bu unutulmaz günlerinin yankıları hala hissediliyor.