Kanser Korkusu ve Patoloji Hakkında Yanlış Bilgiler
Fırat Üniversitesi Hastanesi Patoloji Anabilim Dalı’nın başkanı olan Prof. Dr. İbrahim Hanifi Özercan, birçok hastanın patolojiye başvururken ‘kanser miyim?’ endişesini taşıdığını belirtti. Prof. Dr. Özercan, “Her doku örneği mutlaka kanser anlamına gelmez. Patoloji çalışmaları yalnızca kanser tanısı koymakla sınırlı değildir. Tüberküloz gibi enfeksiyonel hastalıklar ve lupus gibi otoimmün hastalıklar, ayrıca derideki lezyonlar da patoloji incelemeleri ile teşhis edilebilir” ifadelerini kullandı.
Patoloji Biriminin Önemi ve Süreçler
Fırat Üniversitesi Hastanesi, Patoloji Anabilim Dalı bünyesinde 7 öğretim üyesi, 10 asistan ve yaklaşık 17 teknisyenle hizmet vermektedir. Yılda 28 bin biyopsi değerlendiren bu birim, bölgenin sağlık ihtiyacını önemli ölçüde karşılamaktadır. Prof. Dr. Özercan, “1987 yılında kurulan birimimiz, o tarihten bu yana sürekli olarak bölge halkına hizmet vermekte. Doku, sıvı ve biyopsi örnekleri sistematik olarak incelenmekte ve raporlanmaktadır. Patoloji, hastalıkların tanısında hayati bir rol oynamaktadır” şeklinde konuştu.
Laboratuvar İşlemleri ve Tanı Yöntemleri
Doku örneklerinin analiz süreci hakkında bilgi veren Özercan, “Gönderilen doku örnekleri öncelikle kayıt altına alınıyor, ardından laboratuvar ortamında uygun işlemlerden geçiriliyor. Bu örnekler, öncelikle formalin ile tespit ediliyor ve sonrasında farklı sıvılara maruz bırakılarak parafin içerisine yerleştiriliyor. Elde edilen dokulardan ince kesitler alınarak mikroskop altında inceliyoruz” dedi.
Günlük işleyişte, yıllık olarak 27-28 bin arasında biyopsi incelendiğine dikkat çeken Özercan, “Birçok hasta, patolojiye başvurduğunda ‘kanser miyim?’ korkusunu taşımaktadır. Her doku örneği kanser demek değildir. Tüberküloz, lupus ve bazı deri lezyonları gibi hastalıklar da doku incelemeleriyle belirlenebilir. Laboratuvarımızda kanser tanısını daha güvenilir hale getiren birçok gelişmiş yöntem uygulamaktayız. İmmünohistokimya, histokimya ve insitü hibridizasyon gibi yöntemler, tanı sürecine önemli katkılar sağlamaktadır” şeklinde ekledi.
Erken Tanının Önemi ve Sağlık Bilincinin Artırılması
Özercan, anabilim dalında çalışan 7 öğretim üyesi, 10 asistan ve yaklaşık 17 teknisyen ile birlikte tüm sürecin titizlikle yürütüldüğünü belirterek, “Bölgemizde özellikle gastrointestinal sistem, meme ve akciğer kanserleri daha sık gözlemleniyor. Erken tanı, tedavi başarısını önemli ölçüde artırıyor. Vatandaşlarımızı, şüpheli bir durumda mutlaka sağlık merkezimize başvurarak biyopsi ve değerlendirme yaptırmaları konusunda bilinçlenmeye davet ediyorum” dedi.
