DİSİDER Başkanı Şeyhmus Akbaş’tan 2026 Asgari Ücret Açıklamaları
Diyarbakır Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DİSİDER) Yönetim Kurulu Başkanı Şeyhmus Akbaş, 2026 yılı asgari ücretinin belirlenmesi sürecindeki sosyal ve ekonomik koşullara dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Sosyal Dengenin Önemi
Başkan Akbaş, işverenler ve işçi sendikalarına seslenerek, 2026 asgari ücretinin sadece bir ücret belirleme süreci olmadığını, aynı zamanda sosyal dengenin, çalışma barışının ve üretimin sürdürülebilirliğinin kilit bir unsuru olduğunu belirtti. Akbaş, çalışanların artan yaşam maliyetleri karşısında alım güçlerinin korunmasının sosyal adaletin en temel gereklerinden biri olduğunu vurguladı. “Asgari ücret, bir bireyin ailesiyle birlikte insanca yaşayabileceği bir seviyeyi hedeflemelidir. Bu anlayış, toplumsal huzuru ve çalışma barışını pekiştirmektedir” dedi.
İş Dünyasının Karşılaştığı Zorluklar
Akbaş, iş dünyasının yüksek maliyetler, finansmana erişimdeki zorluklar ve artan enerji ile hammadde fiyatları nedeniyle büyük bir baskı altında olduğunu kaydetti. Asgari ücret artışlarının yalnızca işverenlere yüklenmesinin, işletmelerin sürdürülebilirliğini tehdit ettiğini, bunun istihdam kaybına ve kayıt dışı çalışmaya yol açabileceğini ifade etti.
Bütüncül Değerlendirme Önerisi
Asgari ücretin belirlenme sürecinde, çalışanların temel ihtiyaçları, yaşam standartları, işletmelerin ödeme kapasiteleri, enflasyon ve ekonomik büyüme verilerinin çok yönlü bir bakış açısıyla göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çeken Akbaş, şu sözlere yer verdi: “Hükümetin bu sürece duyarsız kalmayacağına inanıyoruz. Özellikle asgari ücret üzerindeki vergi ve sigorta prim yüklerinin azaltılması ve devlet desteğinin güçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Ücret artışlarının sadece işverene yüklenmeden kamu desteği ile paylaşılması, hem çalışanları koruyacak hem de istihdamı sürdürecektir.”
Çağrı ve Teşekkür
Sosyal devlet anlayışı ile güçlü bir üretim ekonomisi arasında sağlıklı bir dengenin kurulması gerektiğini belirten Akbaş, asgari ücretin sosyal adalet ile ekonomik gerçeklerin buluştuğu bir zeminde belirlenmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, bu süreçte emeği geçen tüm paydaşlara, özellikle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan’a teşekkür etti.







