Nöbetçi Eczaneler
Cevdet Yılmaz’dan Gazze ve Filistin Üzerine Önemli Açıklamalar
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin en ciddi ihlal edildiği alanların Gazze ve işgal altındaki Filistin toprakları olduğunun altını çizdi.
Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen “Kriz Dönemlerinde İnsan Haklarının Yeniden İnşası Zirvesi” projesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir mesajı da katılımcılara iletildi. Erdoğan mesajında, böyle bir zirvenin insan haklarının korunması ve yeniden inşası konusunda faydalı düşüncelerin ortaya çıkacağına inandığını ifade etti. Ayrıca, Türkiye’nin Gazze ve Suriye’deki gelişmelere karşı gösterdiği kararlılığın insan hakları açısından önemli bir örnek oluşturduğunu vurguladı.
Beyannamenin İhlalleri ve Gazze’nin Durumu
Programda konuşan Yılmaz, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 77. yılı vesilesiyle tüm dünya insanlarının 10 Aralık İnsan Hakları Günü’nü kutladı. Yılmaz, Gazze’de ve işgal altındaki Filistin topraklarında bir insanlık dramı yaşandığını belirterek, “Gazze’de devam eden saldırılarda özellikle kadın ve çocuklardan oluşan on binlerce masum insan yaşamını yitirirken, insanlık ve savaş suçları da işlenmiştir. Bölgede sivillerin, okulların ve hastanelerin hedef alınması, bu durumun bir çatışma değil, soykırım niteliği taşıdığını gözler önüne sermektedir.” ifadelerini kullandı.
Yılmaz, Birleşmiş Milletler mekanizmalarının yetersiz kaldığını ve Uluslararası Adalet Divanı’nın hukuka aykırı işgal konusunda kararlar almasına rağmen, uygulamaların yerine getirilmediğine dikkat çekti. Bu durumun uluslararası hukuk bağlamında soru işaretleri yarattığını belirtti.
Türkiye’nin Destek Çabaları ve Suriye’deki Gelişmeler
Türkiye olarak Gazze halkının haklarını korumaktan vazgeçmeyeceklerini ifade eden Yılmaz, barış ve istikrara odaklı çalışmalara devam edeceklerini de vurguladı. Yılmaz, bölgedeki barış arayışlarının yanı sıra, 1967 sınırları içerisinde bağımsız bir Filistin devleti kurulması temennisinde bulundu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin mevcut durumu hakkında da endişelerini dile getirerek, daha kapsayıcı bir yapı inşa edilmesi gerektiğini vurguladı.
Yılmaz, Suriye’deki durumun da insanlık için umut verici bir döneme işaret ettiğini belirtti ve Türkiye’nin mültecilere yönelik uygulamalarının önemli bir örnek teşkil etiğini ifade etti. Türkiye’nin 2016’dan bu yana yaklaşık 1 milyon 320 bin Suriyeliyi ülkelerine geri döndürdüğünü aktardı.
Batılı İnsan Hakları Yaklaşımına Eleştiri
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Fahrettin Altun, mevcut şartlarda krizlerin yaygın olduğunu ifade ederek, bu durumun adalet ve hakikat krizine dönüştüğünü söyledi. Altun, Gazze’de yaşananların Batılı insan hakları söyleminin ne kadar etkisiz kaldığını gösterdiğini belirtti. Uluslararası sistemin bu konuda yetersiz kaldığını vurgulayan Altun, geçmişten günümüze pek çok çatışma örneğinin insanlığın gözleri önünde yaşandığını hatırlattı.
Altun, “Gazze’deki kriz, Batılı insan hakları söyleminin ne kadar sorunlu olduğunu ortaya koyuyor. Gazze’deki insanlık dramını durdurmak konusunda yetersiz kalan bu sistem, İsrail’in işlediği suçlarla ilgili de sessiz kalarak, büyük bir sınavdan geçmektedir.” diyerek durumu eleştirdi.
