Kızıltepe’de Artan Şiddet Olaylarına Sivil Toplumdan Dayanışma Çağrısı

**Kızıltepe’de Artan Şiddet Olaylarına Karşı Toplumsal Dayanışma Çağrısı**

Mardin’in Kızıltepe ilçesinde meydana gelen son dönemdeki şiddet vakaları üzerine bir araya gelen sivil toplum kuruluşları (STK), toplumsal dayanışma ve sorumluluk çağrısında bulunmak amacıyla ortak bir basın açıklaması düzenledi.

**Artan Olaylar Endişe Yaratıyor**

Mardin Toplumsal Dayanışma Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Şerif Öter, Kilise Caddesi girişinde STK’lar adına yaptığı açıklamada, artan kavgalar, cinayetler ve yaralanmaların toplumda kaygıya yol açtığını ifade etti. Öter, yaşanan olumsuzlukların çoğunun maddi problemler, kumar bağımlılığı ve borçlanma ile manevi bilinç eksikliğinden kaynaklandığını belirtti. Son günlerde yaşanan üzücü olayların herkes üzerinde derin bir etki bıraktığını dile getiren Öter, “Artan kavga ve cinayetlerin birçok nedeni var. Ancak bu durumların temelinde maddiyat ve manevi cehalet yatıyor. Yaşanan acılar, maddi zenginlikler ile onarılamaz. Olan olaylar geçmişe damga vuruyor ve acılar yıllarca hissediliyor” şeklinde konuştu.

**Geçmişin Değerleri Günümüze İhtiyaç Duyuyor**

Kızıltepe’nin tarihsel olarak cömertlik, yardımseverlik ve güçlü bir vicdan kültürü ile tanındığını vurgulayan Öter, “Bu toprakların özünde yer alan asalet ve merhamet anlayışına dikkat çekmek gerekiyor. Bugün yaşanan olayları geçmişimize kara bir leke olarak yansıtmak haksızlıktır. Bu olaylar bizim kederimizdir, fakat asıl kaderimiz değildir. Eğer birlikte hareket edersek, sorunları aşmak mümkündür” ifadelerini kullandı.

**Yerel Dinamiklere Sorumluluk Çağrısı**

Öter, kanaat önderleri, din adamları, aşiret liderleri, siyasetçiler ve STK’lara sorumluluk alma konusunda çağrıda bulundu. “Toplumun yerel dinamikleri, devletin tüm organlarına destek vermelidir. Bu süreçte herkes üzerine düşen görevi almalıdır” dedi.

**Toplumsal Huzur İçin Ortak Hareket Önerisi**

Toplumsal sorumluluk bilincine sahip tüm bireyleri ortak bir amaçla hareket etmeye davet eden Öter, “Toplumsal dönüşüm eksikliklerin fark edilmesiyle başlar. Bu farkındalık, zafiyetleri anlamayı ve toplumun çıkmazlarını çözümlemeyi gerektirir. Farkındalık arttıkça, yeni gayretler doğar ve bu da toplumsal huzuru getirir” şeklinde konuştu.

Öter, toplumsal huzurun yeniden sağlanması için her kesimin somut adımlar atmasının önemine vurgu yaparak, bu sürecin bir yük değil, bir emanet olarak görülmesi gerektiğini vurguladı.