Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Ankara’da sanayi tesislerinin İç Anadolu Bölgesi’ne taşınması çağrısı yapıldı

    Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran, İzmir ve Marmara’daki sanayi tesislerinin deprem riski nedeniyle İç Anadolu’ya taşınmasını önerdi. Ayrıca, Gümrük Birliği Anlaşması’nın güncellenmesinin Türkiye ve AB için faydalı olacağını vurguladı. Dünya ekonomisindeki belirsizliklere rağmen Türkiye’nin büyüme kaydettiğini belirtti.

    Ankara Ticaret Odası Başkanı Gürsel Baran, İzmir ve Marmara'daki sanayi

    Sanayi Tesislerinin İç Anadolu’ya Taşınması Gündemde

    Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, sanayi tesislerinin deprem tehlikesine karşı güvenli bir lokasyon olan İç Anadolu Bölgesi’ne kaydırılmasının, sanayi sektörünün sürdürülebilirliği ve üretim güvenliği açısından kritik bir hamle olduğunu vurguladı.

    ATO’nun 29. Dönem Kasım Ayı Olağan Meclis Toplantısı, ATO Meclis Başkanı Mustafa Deryal’in liderliğinde ATO Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Baran, konuşmasında, sanayi merkezlerinin ağırlıklı olarak İstanbul ve Marmara Bölgesi’nde yoğunlaştığını, bu durumun İç Anadolu Bölgesi’ne taşınması gerektiğine dikkat çekti. Baran, “Uzmanlar, İstanbul ve Marmara Bölgesi’nde meydana gelebilecek depremlerin tüm bölgeyi olumsuz etkileyeceğini belirtiyor. Türkiye’nin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’sının yaklaşık yüzde 30’u İstanbul’da mevcut, ancak Marmara Bölgesi’nin yüksek deprem riski göz önüne alındığında bu oran yüzde 60’lara kadar çıkmaktadır. Olası bir depremin İstanbul ve çevresine vereceği zararın boyutu düşünüldüğünde, sanayi tesislerinin İç Anadolu’ya taşınması kaçınılmaz.” şeklinde ifadelerde bulundu.

    Ayrıca, Baran, üretim merkezlerinin Ankara ve çevresine aktarılmasının İstanbul üzerindeki ekonomik ve sosyal yükü azaltmaya yardımcı olacağını belirtti.

    Gümrük Birliği Anlaşması Güncellenmeli

    Baran, Gümrük Birliği Anlaşması’nın modernizasyonunun gündemde olduğunu ifade etti. Türkiye’nin sanayi üretimi ve ihracat kapasitesini artırarak, küresel tedarik zincirlerine entegrasyonda önemli rol oynayan bu anlaşmanın, 1996’dan bu yana eski kalmış bilgilerini güncellemeye ihtiyaç duyduğunu söyledi. Baran, “Mevcut anlaşma yalnızca sanayi ve işlenmiş tarım ürünlerini kapsıyor. Güncellemeyle birlikte tarım sektörü, hizmetler, kamu alımları ve e-ticaret gibi alanların da dâhil edilmesi sağlanacaktır. Bunun sonucunda Türkiye’nin Avrupa Birliği kamu ihalelerine erişimi artacak, hizmet ihracatı yükselecek ve taşımacılık alanındaki kısıtlamalar azalacaktır.” dedi.

    Ayrıca, Avrupa Birliği’nin üçüncü ülkelerle yaptığı serbest ticaret anlaşmalarına Türkiye’nin otomatik olarak taraf olabilmesinin de gündeme geleceğini dile getirdi.

    Dünya Ekonomisi Risklerle Sarmalanmış Durumda

    Baran, dünya ekonomisinin risklerle dolu bir geçiş döneminde olduğunu belirtti. Jeopolitik dengesizlikler, yeniden yapılandırılan tedarik zincirleri ve dijitalleşmanın rekabeti nasıl değiştirdiği üzerine değinen Baran, küresel ekonomiyi tehdit eden unsurlar arasında ‘enflasyon’, ‘deglobalizasyon’, ‘enerji maliyetleri’ ile ticaret savaşları ve çatışmaların bulunduğunu vurguladı.

    Buna karşın Türkiye ekonomisinin büyüme ivmesini sürdürdüğünü ve Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Gayrisafi Yurtiçi Hâsıla’nın (GSYH) 2025’in ikinci çeyreğinde, yıllık bazda yüzde 4,8 oranında büyüme kaydettiğini bildirdi. Baran, bu durumun IMF ve Dünya Bankası’nın büyüme tahminlerini de olumlu yönde etkilediğini ifade etti. IMF, yıl sonu büyüme tahminini yüzde 2,7’den 3’e, Dünya Bankası ise yüzde 3,1 büyüme öngörüsünde bulunmuştur.