Sezaryen Doğum Sonrası İstmosel Riski: Kadın Sağlığı İçin Erken Tanı Hayati Önem Taşıyor

Sezaryen Sonrası İstenmeyen Problemler

Özel Medline Adana Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Hasan Can Toyganözü, doğum yönteminin bazı istenmeyen durumların ortaya çıkmasına neden olabileceğinin altını çizdi. Dr. Toyganözü, “Sezaryen sonrası gelişebilecek sorunlardan biri de sezaryen izi olarak bilinen istmoseldir. Bu durumun erken teşhisi, kadın sağlığı ve yaşam kalitesi açısından kritiktir” şeklinde konuştu.

İstmosel Nedir ve Ne Gibi Sorunlara Yol Açar?

Dr. Toyganözü, doğumun her kadın için eşsiz bir deneyim olduğunu, ancak bazı durumların doğum yöntemine bağlı olarak komplikasyonlar yaşanmasına neden olabileceğini ifade etti. “Sezaryen doğumdan sonra rahmin alt kısmında, kesi yerinin tam olarak iyileşmemesiyle oluşan istmosel, her kadında belirti vermeyebilir. Ancak, mevcut olduğunda, tekrarlayan enfeksiyonlar, adet düzensizlikleri, pelvik ağrı ve kısırlık gibi çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Sezaryen doğumların artmasıyla birlikte istmosel vakalarının sıklığı da yükselmektedir. Bu nedenle erken tanı, sağlık açısından son derece önemlidir” dedi.

Lekelenmelerin Sebebi: İstmosel

Toyganözü, pek çok kadının yıllarca farklı sağlık sorunları nedeniyle çeşitli bölümlerde tedavi gördüğünü, ancak çoğu zaman bunun arkasındaki nedenin istmosel olabileceğinin fark edilemediğini belirtti. “Sezaryen kesi alanının tam olarak iyileşmemesi, burada küçük bir cep oluşmasına neden olur ve bu durum âdet kanamasının bir kısmının bu bölgede birikmesine yol açar. Bazen, nedeni tam olarak anlaşılamayan lekelenme tarzı kanamalar, uzun süren âdetler ya da ilişki sonrası kanamalar, istmosel belirtileri olabilir. Bu hastalık, ayrıca kronik alt karın ağrısı, kasıkta baskı hissi ve tekrarlayan vajinal enfeksiyonlar gibi belirtilerle de kendini gösterebilir. Son araştırmalar, istmoselin bazı kadınlarda gebelik şansını azaltabileceğini ve dış gebelik riskini artırabileceğini göstermektedir. Bu tür belirtiler yaşayan kadınların istmosel açısından değerlendirilmesi şarttır.”

Kolay Tanı Süreci

Toyganözü, istmosel tanısının kolay bir şekilde konduğunu ifade ederek, “İlk değerlendirme jinekolojik muayene ve ultrason ile yapılmaktadır. Özellikle vajinal ultrason, istmoselin büyüklüğü, şekli ve derinliği hakkında hızlı bir bilgi sağlar. Gerekirse, histeroskopi gibi ileri görüntüleme teknikleri de kullanılabilir. İstmoselin tedavi süreci, hastanın şikayetleri ve gebelik planlarına göre değişiklik göstermektedir. Hafif durumlarda ilaç tedavisi ile kanama düzeni stabilize edilebilirken, çoğu zaman cerrahi müdahale daha etkili bir çözüm sunmaktadır. Cerrahi işlemler arasında en sık tercih edilen yöntem, histeroskopik düzeltmedir. Bu işlem, vajinal yoldan rahim içerisine ulaşarak çökük alanın düzeltilmesini içerir. Daha ileri düzeydeki istmosel vakalarında ise laparoskopik cerrahi tercih edilebilmektedir.” dedi.