**Pankreas Kanseri: Erken Teşhis ve Önemi**
SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Ahmet Balık, pankreas kanserinin kansere bağlı ölümlerde dördüncü sırada yer aldığını belirterek, bu tür kanserlerin sıklıkla başlangıç aşamalarında belirti göstermediğini, bu nedenle tanının genellikle geç dönemlerde konduğunu ifade etti.
**Cerrahi Tedavi İle Uzun Süreli Sağ Kalım**
Prof. Dr. Balık, pankreas kanserinin erkenden tespit edilmesi durumunda cerrahinin uzun dönem sağ kalım açısından önemli bir tedavi seçeneği sunduğunu vurguladı.
**Pankreasın Önemi ve İşlevleri**
Pankreasın, midenin arka üst bölümünde, karaciğer ile dalak arasındaki konumuyla ekzokrin ve endokrin olmak üzere iki temel işlevi olduğunu dile getiren Prof. Dr. Balık, şunları belirtti: “Ekzokrin bölüm sindirim enzimlerini üretir, endokrin bölüm ise insülin ve glukagon gibi kan şekeri dengesini sağlayan hormonları salgılar. Dolayısıyla pankreas, hem sindirim sistemi hem de metabolizma açısından kritik bir role sahiptir.”
**Belirtilerin Geç Ortaya Çıkışı**
Prof. Dr. Balık, pankreas kanserinin belirtilerinin tümörün lokalizasyonuna bağlı olarak değişiklik gösterdiğini hatırlatarak; “Pankreasın baş kısmındaki tümörler genellikle sarılık, idrarda koyulaşma ve kaşıntı gibi semptomlarla ortaya çıkarak daha önce teşhis riski taşırken, kuyruğundaki tümörler çoğu zaman sessizdir. İleri evrelerde ise kilo kaybı, halsizlik, bel bölgesinde ağrılar, bulantı, iştah kaybı ve karın şişkinliği gibi daha ciddi şikayetlerin görülmesi mümkündür.” dedi.
**Risk Faktörleri ve Önlemler**
Pankreas kanserinin, hem önlenebilir hem de önlenemeyen risk faktörlerinin bulunduğunu açıklayan Prof. Dr. Balık, “Önlenebilir unsurlar arasında sigara kullanımı (risk oranını iki kat artırır), fazla kilo ve hareketsiz yaşam, diyabet ve kronik pankreatit sayılabilir. Önlenemeyen faktörler ise yaş, kadın cinsiyeti ve genetik yatkınlık. Sağlıklı bir diyet, sigara içmemek ve düzenli check-up’larla bu riskler önemli ölçüde azaltılabilir.” şeklinde konuştu.
**Tanı Süreci ve Kullanılan Yöntemler**
Prof. Dr. Balık, pankreas kanserinin erken aşamalarda genellikle belirtiler vermediğinden sıklıkla tesadüfen keşfedildiğini belirterek, tanı sürecinin ultrason, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans, endoskopi ve PET-BT gibi yöntemlerle yürütüldüğünü açıkladı.
**Cerrahi Müdahale: Temel Tedavi Yöntemi**
“Pankreas kanserinde en etkili tedavi seçeneği cerrahidir. Tümörün konumu ve damarlarla ilişkisine göre organın bir kısmı ya da tamamı çıkarılabilir.” diyen Prof. Dr. Balık, bu tür ameliyatların deneyimli cerrahi ekipler tarafından icra edilmesi gerektiğini dile getirdi. Bazı hastalar için kemoterapi öncesinde uygulanarak tümörün küçültülmesi sağlanabilir. Bu süreçte genel cerrahi uzmanları, onkoloji ve gastroenteroloji ekipleriyle koordineli çalışır. Ameliyat sonrasında ise hastaların dikkatli bir şekilde takip edilmesi gerektiği önemine vurgu yaptı.
**Pankreasın Olmaması Durumu**
Prof. Dr. Balık, pankreasın tamamen alınmasının ardından yaşamın mümkün olduğunu belirtmiş, ancak bu durumda insülin tedavisinin sürekli olarak uygulanması gerektiğine dikkat çekmiştir. Ayrıca, sindirim enzimlerinin de dışarıdan tedavi ile sağlanmak zorunda olunduğunu açıkladı.
**Erken Tanının Hayati Önemi**
“Erken evre pankreas kanserinde, zamanında yapılan cerrahiler ve uygun tedavilerle yaşam sürelerinin uzatılması mümkündür.” ifadesini kullanan Prof. Dr. Balık, aile hikayesi olan, sigara içen veya yeni tanı konan diyabet hastalarının düzenli kontroller yaptırmasının önemini vurguladı. Pankreas kanserinin sıklıkla sessiz ilerlediğini, ancak erken tanı ve müdahale ile tedavi edilmesinin mümkün olduğunu hatırlatırken, vücut sinyallerinin dikkate alınması gerektiğinin altını çizdi.


