Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Yüksekova’daki 36 Yıl Önceki Sivil Katliamı Hala Zihinlerde Canlılığını Koruyor

    Hakkari’nin Yüksekova ilçesindeki İkiyaka köyü, 24 Kasım 1989’da PKK tarafından düzenlenen saldırıda 28 masum kişi hayatını kaybetti. O günden bu yana köy sakini Hasret Boz, annesinin anlattıklarıyla bu acıyı her gün yaşıyor. Boz, ailesinin trajik kaybını ve o gece yaşananları unutmadığını dile getirdi.

    Hakkari’nin Yüksekova ilçesindeki İkiyaka köyü, 24 Kasım 1989’da PKK tarafından

    Yüksekova’daki Acı Katliam Unutulmadı

    Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı İkiyaka köyünde, 36 yıl önce meydana gelen ve bebeklerin de dahil olduğu 28 kişinin hayatını kaybettiği zalimce saldırının yaraları zamanla kapanmıyor.

    24 Kasım 1989: Sivil Katliamının Gölgesi

    1989 yılının 24 Kasım gecesi, Yüksekova’nın 50 kilometre kadar uzaklığındaki İkiyaka köyü, PKK tarafından hedef alındı. Gece karanlığında köye giren terör örgütü üyeleri, evlerinde bulunan bebekler, çocuklar, kadınlar ve yaşlı insanlar dahil olmak üzere birçok savunmasız sivili katletti. O gece 28 masum insanın hayatı son buldu ve köydeki evler ateşe verildi. Katliama şahitlik eden İkiyaka köyü sakinleri, bu acıyı her an içlerinde taşıyor.

    Hasret Boz’un Unutulmaz Tanıklığı

    Saldırıdan annesinin gayreti sayesinde kurtulan Hasret Boz, geceye ilişkin anılarını paylaştı. Boz, annesinin anlattıklarına dayanarak, “Gece geldiler, öncelikle dedemin evine girmeye başladılar. Orada bulunanları öldürdükten sonra bizim eve yöneldiler. Annem beni kurtarmak için üst katlardan atladı. O sırada annem yaralandı ama beni kurtarmak için hiç düşünmedi. Yaralı bir şekilde köyden uzaklaştı,” dedi.

    Boz, ailesinin yaşadığı acıları ve kayıplarını anarak, şunları dile getirdi: “O gece, korucu başkanı babamın baş ucunda duruyordu. ‘Esat Boz cenazesi burada’ diyerek, üzerindeki battaniyeyi kaldırdı. O an gördüm ki, babam kül olmuştu. Ben o siyah battaniye ile büyüdüm ve bu olayın peşini bırakmadım.”

    Bu dram, Yüksekova’nın belleklerinden silinmiş değil; acıların hatırası, her geçen gün daha da derinleşiyor.