Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Kahverengi kokarcaya karşı mantar kullanımıyla biyolojik mücadele çalışmaları devam ediyor

    Karadeniz Teknik Üniversitesi’nde yürütülen çalışmalarda, kahverengi kokarcaya karşı zehirli mantarların kullanımı üzerinde deneyler yapılıyor. Prof. Dr. İsmail Demir, bu mantarların tarım ürünlerine zarar veren kokarca popülasyonunu kontrol altına almak için etkili olabileceğini belirtti.

    Karadeniz Teknik Üniversitesi'nde yürütülen çalışmalarda, kahverengi kokarcaya karşı zehirli mantarların

    Kahverengi Kokarcaya Karşı Biyolojik Mücadele Çalışmaları Devam Ediyor

    Bilim insanları, kahverengi kokarca zararlısına karşı etkili bir biyolojik mücadele yöntemi geliştirmenin yollarını arıyor. Zehirli mantarların öldürücü etkisini kullanma çabaları, özellikle Karadeniz Bölgesi’nde meydana gelen tarım kayıplarını azaltmaya yönelik bir adım olarak değerlendiriliyor. Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Demir, bu süreçte önemli araştırmalar gerçekleştirdiklerini ifade etti.

    Fındık Üretimi İçin Kritik Bir Tehdit

    Her yıl milyarlarca dolarlık fındık ihracatı gerçekleştiren Türkiye’de, kahverengi kokarca zararlısı, ciddi bir tehdit unsuru haline gelmektedir. Prof. Dr. İsmail Demir, laboratuvar ortamında yaptıkları deneylerden olumlu sonuçlar elde ettiklerini, böceğin baharda ortaya çıkmasıyla birlikte saha denemelerine geçiş yapacaklarını belirtti.

    Kahverengi Kokarca Üzerindeki Araştırmalar

    Ülkemizde 2017 yılında ilk defa tespit edilen kahverengi kokarca, hızla yayılmakta ve Karadeniz Bölgesi’ndeki tarım ürünlerine büyük zararlar vermektedir. Prof. Dr. Demir, “Kokarca, zarar eşiğinin altına çekilmesi gereken bir aşamaya ulaşmış durumda. Özellikle fındık yetiştiriciliğinde ciddi kayıplara neden oluyor” şeklinde konuştu.

    Kahverengi kokarcaya karşı geliştirilecek biyolojik kontrol yönteminin, doğanın dengesini koruma adına önemli bir adım olduğunu vurgulayan Demir, bu tür zararlıları tamamen yok etme hedefinin pratikte zorluklar içerdiğinin altını çizdi.

    Laboratuvar Çalışmaları ve Gelecek Planları

    Laboratuvar çalışmaları sayesinde elde edilen sonuçların tatmin edici olduğunu belirten Prof. Dr. Demir, “Saha denemelerine geçtikten sonra, hedefimiz bölgedeki böcek popülasyonunu minimize edebilecek yerel bir fungal biyopreparat geliştirmek.” dedi. Çeşitli yaş evrelerinde yapılan deneylerin, müdahale yöntemlerinin belirlenmesini sağlayacağını vurguladı.

    Kahverengi kokarca ile mücadelede farklı yöntemlerin bir arada uygulanmasının önemini vurgulayan Demir, bunun uzun vadede başarı için kritik olduğunu belirtti.

    İlaçlama Yöntemleri ve Toplum Sağlığına Dikkat

    Prof. Dr. Demir, kimyasal ilaçların kullanımının insan sağlığı üzerinde potansiyel riskler oluşturabileceğine dikkat çekti. Biyolojik mücadele yöntemlerine ağırlık vermenin, doğanın dengesini koruma açısından daha uygun olduğunu dile getiren Demir, kimyasal ilaç kullanılması gerektiğinde, doz, zaman ve uygulama yöntemlerine dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti.

    “İlaç yüklemesi sonrası bölgeye belli bir süre girilmemesi büyük bir önem taşır. Yalnızca insanların değil, hedef dışı organizmaların da korunması adına bu gereklidir.” diyerek, tarım ilaçlarının kullanımına karşı dikkatli olunmalı ve her aşamanın devletin yetkili kuruluşlarınca denetlenmesi gerektiğini belirtti.

    Kahverengi kokarcaya karşı yürütülen bu önlemler, tarım güvenliğinin ve ekosistemin korunması için kritik bir adım olarak öne çıkıyor.