Kentsel Dönüşüm Projeleri Türkiye Genelinde Hız Kesiyor, Uzmanlar İhtiyaç Duyulan Koordinasyonu Vurguluyor

Kentsel Dönüşüm Süreci Yavaş İlerliyor

Türkiye, deprem kuşağında yer aldığından, kentsel dönüşüm çalışmaları büyük bir önem taşıyor. Ancak, Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu’nun Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu’na göre, bu çalışmalar beklenen hıza ulaşamıyor. Karslıoğlu, “Yerel belediyelerin yetki alanlarında yaşanan yetersizlikler ve bakanlığın hızına ayak uyduramaması, kentsel dönüşüm sürecini yavaşlatıyor” açıklamasında bulundu. Çözüm olarak, bakanlık ve belediyeler arasında daha iyi bir koordinasyon gerektiğini vurguladı.

6 Şubat Depremlerinin Ardından Dönüşüm İhtiyacı Daha da Büyüdü

6 Şubat’taki depremlerden sonra kentsel dönüşümün önemi bir kez daha anlaşılırken, İstanbul dışındaki şehirlerde bu konuda ciddi bir ilerleme kaydedilemediği dikkat çekiyor. Uzmanlar, bu yetersizliğin yalnızca yapısal sorunlarla sınırlı olmadığını, aynı zamanda güvenlik sorunlarını da artırdığını ifade ediyor. Kentsel dönüşüm çalışmalarının sürecine dair yapılan araştırmalar, geçici yapılarla asayiş arasında doğrudan bir bağ olduğunu ortaya koyuyor.

Anadolu’da Kentsel Dönüşüm Hafif Kalıyor

Mustafa Karslıoğlu, Adana gibi birçok şehirde kentsel dönüşüm uygulamalarında beklenen ilerlemenin sağlanamadığını belirtti. “Kentsel dönüşüm, hükümetler açısından önem taşırken, Anadolu’daki belediyeler bu konuda daha yavaş kalıyor” diyen Karslıoğlu, kentsel dönüşümün sadece İstanbul ile sınırlı olmadığını, ülke genelinde yaygınlaştırılması gerektiğini savundu.

Proje Süreçleri Yavaş İlerliyor

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile belediyelerin koordinasyonu ise yeterince sağlanamıyor. Karslıoğlu, “Yerel yönetimlerin yetersiz kalması, kentsel dönüşüm projelerinin ilerlemesini engelliyor. Müteahhitlerin kazanç beklentileri, vatandaşın ise alan kaybetmemek için direnişi, projelerin ilerlemesinde kördüğüm oluşturmaktadır” dedi.

Karslıoğlu, kentsel dönüşümün sadece bir inşaat süreci değil, aynı zamanda toplum güvenliğini doğrudan etkileyen bir mesele olduğunu belirterek, “Belediye başkanları, bu konuyu öncelikli takvimlerinde yer vermeli ve sahada etkin bir şekilde çözüm arayışına girmelidir” ifadesini kullandı. Yaşanabilir ve düzenli alanların yaratılması, her bireyin hakkı olduğunun altını çizdi.