Milano Savcılığı, Bosna Savaşı’nda keskin nişancılara karşı yürütülen soruşturma çerçevesinde Amerikalı itfaiyeci Jordan’ın ifadelerini talep etti

**Milano Savcılığı’ndan Bosna Savaşı’na yönelik yeni bir adım**

İtalya’nın Milano Savcılığı, Bosna savaşı döneminde sivillere yönelik “insan avı” gerçekleştiren keskin nişancılara dair yürütülen soruşturmanın genişletilmesi amacıyla, o dönem yerel halka yardım eden Amerikalı itfaiyeci John Jordan’ın Lahey’deki uluslararası mahkemede verdiği ifadelere erişim talep etti.

Keskin Nişancı Terörü Yeniden Gündemde

Bosna Savaşı esnasında Batılı zenginler tarafından “spor” amacıyla hedef alınan çoğunluğu Müslüman olan Saraybosnalı sivillerin durumu, hâlâ tartışmalara neden olmaya devam ediyor. Milano Savcılığı, Saraybosna kuşatmasında “insan avına” katıldığı öne sürülen keskin nişancılara dair soruşturmasını derinleştirme kararı aldı. Bu kapsamda, gönüllü itfaiyeci John Jordan’ın Lahey’deki ifadeleri hakkında bilgi talep edildi.

İtalyan La Repubblica gazetesinin haberine göre, soruşturmayı yönetmekte olan Savcı Alessandro Gobbis, Lahey’deki uluslararası mahkemeden belgeler ve tanıklıkların toplanmasını, ayrıca İtalyan vatandaşlarının bu süreçteki olası suçlamalarının incelenmesini istiyor.

Savaş Turları ve Savaş Suçları

Ayrıca, Bosna Hersek’te Srebrenitsa Soykırımı dahil olmak üzere bir dizi savaş suçu işleyen Sırp güçlerinin, savaş turları düzenleyerek zengin yabancılara yönelik eylemleri, bu hafta başlatılan soruşturma çerçevesinde yeniden gündeme gelmiş oldu.

**Jordan’ın İfadesindeki Dikkat Çeken Detaylar**

John Jordan, 2007 yılında Lahey’deki uluslararası mahkemeye verdiği ifadede, Saraybosna’daki günleri boyunca “yerel halktan farklı” kişilere sık rastladığını vurguladı. Bu kişiler, giydikleri kıyafetler ve taşımakta oldukları silahlardan dolayı buralı olmadıklarını açıkça belli ediyorlardı. Jordan, bu yabancılarla birlikte hareket eden yerel rehberlerin varlığına da dikkat çekti.

Bölgedeki Mostar gibi yerlerde de benzeri durumlar gözlemlendiğini belirten Jordan, keskin nişancı turizminin detaylarını aktardı. Hem sivil hem de askeri kıyafetler giyen saldırganların genelde amatör göründüğünü, ancak bu durumun tehlikelerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini ifade etti.

**Hedef Seçimlerinde Sarsıcı Gözlemler**

Jordan, keskin nişancıların hedef seçim eğilimleri hakkında da çarpıcı yorumlarda bulundu. Çocukların genellikle hedef alındığını, ya da genç kadınların saldırıya uğradığını belirtirken, bunun nedenini bilmediğini ama “aileyi yok etmenin yollarından biri” olarak gördüğünü söyledi.

Kayıplar ve Kuşatma Dönemi Verileri

Saraybosna, 5 Nisan 1992 ile 29 Şubat 1996 tarihleri arasında hem Yugoslav Halk Ordusu hem de Sırp Cumhuriyeti Ordusu tarafından kuşatılmıştı. Bu süre zarfında, keskin nişancılar tarafından hedef alınan en az 225 kişi hayatını kaybetmiş, 1030’un üzerinde kişi ise yaralanmıştı. Şehrin kuşatması döneminde, günde ortalama 330 top mermisi düşmekteydi ve bu da Saraybosna’nın tarihindeki en uzun ve en ağır bombardılması olarak kayıtlara geçmiştir.

Saraybosna’da savaş sırasında 11,541 kişinin hayatını kaybettiği akıllardan çıkmıyor. Çocukların kaybı ise bu trajedinin daha da derin bir boyutunu oluşturuyor. Kuşatma boyunca halk, Sırp güçlerine karşı büyük bir direniş göstererek şehrin tamamen düşmesine izin vermemişti.