Düzce Üniversitesi’nde Korunan Alanların Ziyaretçi Baskıları Üzerine Önemli Konferans Düzenlendi

Düzce Üniversitesi’nde Önemli Konferans Gerçekleşti

Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi ile Kariyer Geliştirme ve Mezun İzleme Uygulama Araştırma Merkezi tarafından düzenlenen “Korunan Alanlardaki Ziyaretçi Baskıları: Cennet Gibi Doğa, Cehennem Gibi Sonuçlar” konulu konferans, Düzce Üniversitesi Süs ve Tıbbi Bitkiler Botanik Bahçesi Müzesi ve Konferans Salonu’nda yapıldı.

Katılımcılar Biyolojik Çeşitliliği Tartıştı

“Yaşadığımız Çevredeki Biyolojik Çeşitliliği Keşfet: Biyolojik Çeşitliliğin Farkında mıyız?” temalı etkinliğe; Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aybike Ayfer Karadağ, Süs ve Tıbbi Bitkiler Üretim Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Necmi Aksoy, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.

Prof. Dr. Necmi Aksoy, Prof. Dr. Haldun Müderrisoğlu ile birçok projeye birlikte imza attıklarını, doğanın tehlikeli bir duruma geldiğini vurguladı.

Rektör Yardımcısı’ndan Teşekkür ve Temenniler

Düzce Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, düzenledikleri etkinlikten dolayı memnuniyetini dile getirerek, Botanik Bahçesi’nin kuruluşunda emeği geçen herkese teşekkür etti. Genç, verimli bir program olmasını diledi.

Korunan Alanların Sorunları Ele Alındı

Konferansta davetli konuşmacı olarak yer alan Düzce Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haldun Müderrisoğlu, “Korunan Alanlardaki Ziyaretçi Baskıları: Cennet Gibi Doğa, Cehennem Gibi Sonuçlar” başlıklı sunumunda, Türkiye’deki korunan alanlar hakkında kıymetli bilgiler sundu. Müderrisoğlu, bu alanların korunmasına yönelik planların önemini vurgulayarak, bilinçsiz ziyarete dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.

Sözlerine devam eden Müderrisoğlu, tabiat parkları, milli parklar ve koruma alanlarıyla ilgili sorunların, insan etkisi ve yasadışı müdahalelerle nasıl daha da derinleştiğini aktardı. Koruma alanlarının planlanması sırasında, sadece insanların değil, buralarda bulunan yaban hayatının da göz önünde bulundurulması gerektiğine dikkat çekti.