Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Bir Bosna şehidinin mücadele ve şehadet yolculuğu

    1992’de Bosna’ya gidip şehit düşen Selami Yurdan’ın kardeşi Recai Yurdan, Selami’nin bilinçli bir inançla yol aldığını aktardı. Şehit olmadan önceki vasiyetinde defnedilmek istediği yer ve cenaze isteği ile duruşlarını vurguladı. Aile olarak, Gazze’ye destek verdiklerini ve Müslümanların birliği gerekliliğini belirtti.

    1992'de Bosna'ya gidip şehit düşen Selami Yurdan'ın kardeşi Recai Yurdan,

    Selami Yurdan’ın Şehitliği ve Ailesinin Duruşu

    1992 yılında Bosna Hersek’e gönüllü olarak giden ve şehit düşen Selami Yurdan’ın ağabeyi Recai Yurdan, kardeşinin bu önemli yolculuğunu ve şehadetini, dönemin zorluklarıyla birlikte ailesinin bu konudaki tutumunu aktardı.

    Kardeşinin, maceraperest birisi olarak değil, inanç ve düşünce yapısıyla bilinçli bir şekilde Bosna’ya gittiğini vurgulayan Recai Yurdan, 1990’ların başlarında Türkiye’ye ulaşan Bosna’daki zulüm haberlerinin kendilerini derinden etkilediğini belirtti. Aynı zamanda ailesinin İslami değerlere bağlı olarak Beyazıt Meydanı’ndaki protestolara katıldıklarını ifade etti.

    Bilinçli Kararlar ve Azim

    Recai Yurdan, ticaretle uğraşan Selami’nin, Boşnak arkadaşlarıyla yakından ilgilendiğini ve bu nedenle Bosna’daki durumu derinden hissettiğini söyledi. Selami, “Allah nasip ederse, Bosna Hersek için Sırpların yaptıklarına karşı gelmek üzere gidiyorum” diyerek, insani ve İslami kimliğiyle bu yolculuğa çıkma kararı almıştı.

    Selami’nin, arkadaşları ve alimlerle istişareler yaparak karar verdiğine dikkat çeken ağabeyi, zengin bir yaşam sürmesine rağmen bu hedef uğruna Bosna’ya gitme azminin gösterdiğini kaydetti. Savaş bölgesine ulaşmalarının 12-13 gün sürdüğünü ve arkadaşlarıyla birlikte oraya tamamen duyarlı bireyler olarak gittiklerini ifade etti.

    Vasiyet ve Şehadet Anıları

    Bosna’ya ulaştıktan sonra askeri eğitim alan Selami’nin bu alandaki yeteneği hızla fark edildi. Recai Yurdan, kardeşinin cepheye gönderilişinin çok hızlı gerçekleştiğini belirtti. Selami’nin çatışmalara girmeden önce, vefat etmesi halinde defnedilmek istediği yeri ve cenaze işlemleri için vasiyet ettiğini dile getirdi.

    Recai Yurdan, Selami’nin son anlarını “Biz Allah için buradayız, zulme karşı duracağız” diyerek anlattığını, çatışma sırasında altı tekbir getirerek şehit olduğunu ekledi.

    Yankılar ve Ailenin Temsil Gücü

    Selami’nin şehadet haberinin ertesi gün kendilerine ulaştığını kaydeden Recai Yurdan, Kürt bir aile oldukları için bazı eleştirilerle karşılaştıklarını, ancak Müslüman kimliklerinin daima öncelikli bir duruş olduğunu vurguladıklarını ifade etti. Ayrıca, babasının cenaze namazındaki “Benim 5 oğlum daha var, tüm evlatlarım Allah yolunda feda olmaya hazır” açıklamasının Türkiye’de geniş yankı uyandırdığını belirtti.

    Bu durum, Bosna’ya yönelik maddi ve manevi yardımların akmasına önayak oldu. Recai Yurdan, Türkiye’den 44 şehit ve birçok gazi ile birlikte Bosna’da mücadele verdiklerini gururla dile getirdi.

    Batı’nın İkiyüzlülüğü ve Küresel Vahşet

    1995 yılındaki barış anlaşmasının ardından Müslümanların zaferine engel olan Batı’nın rolünü eleştiren Recai Yurdan, Srebrenitsa katliamını lanetledi. Batı’nın geçmişteki alçaklıklarının 20. yüzyılda devam ettiğini ifade ederek, güncel olaylarda Gazze’de yaşanan savaşta çok sayıda insanın can verdiğini hatırlattı.

    Yüzde 60’ının çocuk ve kadın olduğu 60 bine yakın şehidin hayatını kaybettiğini belirten ağabey, Batı’nın Siyonistlerle yürüttüğü işbirliğini açık bir şekilde kınadı.

    Selami’nin Hatırası ve Bugünkü Duruş

    Recai Yurdan, Selami ile kardeş olmanın ötesinde dava arkadaşı olduklarını ve Selami’nin şehit olmadan önceki düşüncelerini hatırlattı. Selami’nin “Bu elbise benim kefenim olacak” dediği kamuflaj elbisesiyle defnedildiğini ve mezarlarını ziyaret etmeye devam ettiklerini ifade etti.

    Gazze’ye gitmeyi arzulayan Selami’nin hedefinden bahseden Recai Yurdan, aile olarak maddi yardımlarla destek olmaya devam ettiklerini, “Eğer Gazze düşerse, sıra bize gelecektir” ifadeleriyle emperyalist güçlere karşı birlik olmanın önemini vurguladı. Kutlu bir duruş sergileyerek, Kudüs ve Aksa’nın asla teslim edilmeyeceği mesajını iletti.

    Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı