Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Ürdün Kralı II. Abdullah: “Geleceğimiz yoksa iflas etmişiz demektir”

Ürdün Kralı II. Abdullah, BBC’ye verdiği röportajda, Gazze’deki durumun önemine dikkat çekerek, barış sağlanamazsa felaketle karşılaşılacağı uyarısında bulundu. Kraliçe Rania ise, uluslararası toplumun Filistinlilerin acılarına kayıtsız kaldığını belirtip, kalıcı barışın mümkün olduğuna inandığını ifade etti.

Ürdün Kralı II. Abdullah, BBC'ye verdiği röportajda, Gazze'deki durumun önemine

Ürdün Kralı II. Abdullah’tan Gazze Üzerine Önemli Açıklamalar

Ürdün Kralı II. Abdullah, İngiliz BBC televizyonuna verdiği özel röportajda Gazze’deki ateşkes konusunu ele alarak, “Eğer İsrailliler ve Filistinliler için bir umut yaratamaz ve Arap ile Müslüman dünyası ile İsrail arasında bir bağlantı kuramazsak, o zaman tamamen kaybetmiş durumdayız” dedi.

Kral II. Abdullah, Gazze Şeridi’ndeki mevcut durumu değerlendirirken, bölgede oluşturulması planlanan barış gücüne dair görüşlerini paylaştı. “Güvenlik güçlerinin Gazze’deki rolü nedir? Bizim beklentimiz, barışı koruma amacı taşımalarıdır; aksi takdirde bu duruma müdahil olmak istemeyen birçok ülke olacaktır” ifadelerini kullandı.

Barış Gücü ve Eğitim Konusunda Ürdün ve Mısır’ın İnisiyatifi

Filistin güvenlik güçlerinin eğitimine katkı sağlamaya istekli olduklarını dile getiren Kral, “Barışı korumak, orada durup yerel polis gücünü desteklemek demektir. Ürdün ve Mısır, bu konuda çok sayıda kişiyi eğitmeye hazır, ancak bu süreç zaman alacaktır. Eğer silahlarla Gazze’de devriye gezeceksek, bu durum hiçbir ülkenin müdahil olmak isteyeceği bir mesele değildir” dedi.

Ayrıca, Ürdün’ün Gazze’ye asker göndermeyeceğini net bir şekilde belirten Kral, bunun gerekçesini “ülkesinin Gazze ve Filistin meselesi ile son derece iç içe bir siyasi bağa sahip olmasına” dayandırdı. Hamas’ın siyasi sorumlulukları bırakması konusundaki güven konusunu değerlendiren Kral II. Abdullah, “Onlarla yakından çalışan Katar ve Mısır, bu durumun gerçekleştirileceği konusunda son derece iyimser. Eğer bu sorunu çözemiyorsak, İsrailliler ile Filistinlilerin bir geleceği olamaz; bu durumda mahvolmuşuz demektir” şeklinde konuştu.

Uluslararası Toplumun Eleştirisi ve Kraliçe Rania’nın Görüşleri

Gazze’deki havadan yardım operasyonlarını gözlemlediğinde yaşadığı şoku da dile getiren Kral, “Gazze’nin yıkımı beni derinden etkiledi. Bunu birebir gördüm ve uluslararası toplum olarak buna nasıl izin verdiğimiz gerçekten akıl almaz” dedi.

Röportajda bulunan Ürdün Kraliçesi Rania ise Gazze’deki saldırılar karşısında uluslararası toplumun tutumunu eleştirerek, “Son iki yılda ebeveyn olmanın ne demek olduğunu biliyor musunuz? Çocuklarınızın acı çektiğini, aç kaldığını ve korkuyla titrediğini görmek ve buna müdahale edememek, bu durum altında kalmak, her ebeveynin yaşamak istemediği bir kabustur. Ama son iki yıldadır bu, Filistinliler için günlük yaşamın bir parçası haline geldi” diye belirtti.

Filistin kökenli olan Kraliçe Rania, ABD Başkanı Donald Trump’a ateşkes çabalarındaki rolü nedeniyle övgülerde bulunarak, “Trump, uzun zamandır İsrail’e gerçekten baskı yapan ilk başkandı. Önceden, sınırı aştıklarında, ABD başkanları sadece birkaç kınama kelimesi ile yetinirdi. Ancak Trump, Netanyahu’yu bir ateşkese razı olmaya ikna etti ve umarım sürecin devamında aktif kalmaya devam eder” şeklinde konuştu.

Sonsuz Umut: Filistinliler ve İsrailliler Yan Yana Olabilir mi?

Kalıcı barışın sağlanıp sağlanamayacağı ilgili soruya cevap veren Ürdün Kraliçesi, “Gerçekten inanıyorum ki Filistinliler ve İsrailliler bir arada var olabilirler” dedi. Ancak, mevcut atmosferde iki taraf arasında derin bir düşmanlık ve acı hali bulunduğunu belirtti ve bunun barış inşasına engel olduğunu ifade etti. “Burada, naif düşünmüyorum. Fakat uluslararası desteğin varlığı, bu amaca ulaşmak için elzem. Son iki yıl boyunca, umut birçok kez ulaşılmaz göründü. Ama bu, Filistinlilerin insanlıklarını inkar etmeyen ve mücadelelerine saygı duyan tek yoldur” diye ekledi.